Examples of using "São" in a sentence and their turkish translations:
Biz Sao Paulo'dan üç saat uzaktayız.
Onlar Sao Paulo'daki gümrüğü geçtiler.
Sao Paulo'da dört Kolombiyalı hapsedildi.
Sao Paulo Brezilya'nın en modern şehridir.
São Vicente, Brezilya'daki ilk şehirdi.
Biri São Paulo'da çok iyi yiyebilir.
Thomas, Brezilya'daki Sao Paulo'da doğdu.
Sao Paulo, Brezilya'da büyük bir şehirdir.
Sao Paulo, Güney Amerika'nın en zengin eyaletidir.
Sao Paulo'daki büyük bir eğlence parkını ziyaret ettik.
İki seçeneğin var. Sao Paulo ve Rio de Janeiro.
Bu rehber kitap Sao Paulo kenti hakkındadır.
Rosa, annesi ve kız kardeşi Sao Paulo'dadırlar.
Biri São Paulo ya da New York'ta çok iyi yiyebilir.
São Paulo ülkedeki en büyük yumurta üreticisi.
Ben daha önce Sao Paulo'da yaşadım ama şimdi Rio'da yaşıyorum.
Şubat ayında São Paulo'da idim.
- Ben on bir yıldır São Paulo'da ve otuz dört yıl Brezilya'da yaşadım.
- Ben on bir yıl Sao Paulo'da, otuz dört yıl da Brezilya'da yaşadım.
Sao Paulo'da yaşıyorum ancak hemen hemen her hafta Rio de Janeiro'ya seyahat ediyorum.
- São Paulo şehrinin adı İspanyolcada "San Pablo" diye de yazılır.
- İspanyolcada Sao Paulo şehrinin adı "San Pablo" olarak da yazılır.
- São Paulo, aynı zamanda hem dünyanın en yoksul hem de en zengin şehirlerinden biridir.
- Sao Paulo dünyanın hem en yoksul hem de en zengin şehirlerinden biridir.
James ve ben geçen ay Ribeirão Preto'da idik. O, São Paulo'da, Brezilyada bir şehirdir.
George Washington ABD'nin ilk başkanıydı ve ben 2009 yılında Sao Paulo'dan ayrıldım.
Sao Paulo tüm şehirdeki 420 helikopteri ile New York'tan sonra dünyanın en büyük ikinci helikopter filosuna sahiptir.