Translation of "Rub" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Rub" in a sentence and their turkish translations:

There's the rub.

- Asıl sorun şu ki.
- Sıkıntı şurada ki.

Rub my shoulders.

Omuzlarımı ovala.

Don't rub it in.

Onu ısrarla tekrarlama.

Can you rub my shoulders?

Omuzlarımı ovalayabilir mısın?

Can you rub my back?

Sırtımı ovalayabilir misin?

Rub Tom's back with alcohol.

Tom'un sırtını alkol ile ovun.

Will you rub my shoulders?

Omuzlarımı ovar mısın?

Rub out these words with your eraser.

Bu kelimeleri silginle sil.

Tom didn't have to rub it in.

Tom onu tekrar tekrar söylemek zorunda değildi.

Come over here. I'll rub your back.

Buraya gel. Arkanı ovalayacağım.

- Never rub the eyes when the hands are dirty.
- Never rub your eyes when your hands are dirty.

Ellerin kirliyken asla gözlerini ovma.

Do you want me to rub your back?

Sırtınızı ovmamı ister misiniz?

Could you rub some suntan lotion on me?

Bana biraz güneş losyonu sürer misin?

Would you rub some lotion on my back?

Sırtıma biraz losyon sürer misin?

Got to rub it in, got to relax,

Ovalayın, rahatlayın

Never rub your eyes after cutting a hot pepper.

Bir acı biber kestikten sonra asla gözlerini ovma.

Rub two sticks together to get the fire started.

Ateşi başlatmak için iki çubuğu birlikte sürtün.

Children often rub their eyes when they are tired.

Çocuklar yorgun olduklarında sık ​​sık gözlerini ovarlar.

The faster we rub our hands together, the warmer they get.

Ellerimizi birlikte ne kadar hızlı ovarsak, onlar o kadar ısınırlar.

After cutting habanero peppers, be careful not to rub your eyes.

Habanero biberlerini kestikten sonra gözlerini ovalamamak için dikkatli ol.

- I know I made a mistake, but you needn't rub it in!
- I know I made a mistake, but you don't need to rub it in.

- Hata yaptığımı biliyorum ama kafama kakmana gerek yok!
- Yanlışım olduğunun farkındayım ama başıma kakmana gerek yok!

I know I made a mistake, but you needn't rub it in!

- Hata yaptığımı biliyorum ama kafama kakmana gerek yok!
- Yanlışım olduğunun farkındayım ama başıma kakmana gerek yok!

I rub the soles of my feet with pumice in order to smooth them.

Ayaklarımın arkasını yumuşatmak için ponza taşı ile ovarım.

- Do you want me to massage your shoulders?
- Do you want me to rub your shoulders?

Omuzlarına masaj yapmamı ister misin?