Translation of "Romance" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Romance" in a sentence and their turkish translations:

- Portuguese is a romance language.
- Portuguese is a Romance language.

Portekizce Latin kökenli bir dildir.

I love romance novels.

Aşk romanlarını seviyorum.

The romance is gone.

Romantizm gitmiş.

Mary writes romance novels.

Mary aşk romanları yazıyor.

I love Romance languages.

Roman dillerini seviyorum.

It's a Romance word.

Bu Latince bir kelime.

Is German a Romance language?

Almanca bir Roman dili midir?

What's your favorite romance novel?

Favori aşk romanın nedir?

Romanian is a Romance language.

Romence bir Latin dilidir.

Tom doesn't like romance novels.

Tom aşk romanlarını sevmez.

I don't like romance novels.

Aşk romanlarından hoşlanmıyorum.

- I thought you liked romance novels.
- I thought that you liked romance novels.

Senin aşk romanlarından hoşlandığını sanıyordum.

- Tom says he's not interested in romance.
- Tom says he isn't interested in romance.

Tom romantizmle ilgilenmediğini söylüyor.

You should stop reading romance novels.

Aşk romanları okumayı durdurmalısın.

English is full of Romance words.

İngilizce, Latince kökenli kelimelerle doludur.

Tom doesn't like reading romance novels.

Tom romantik romanları okumayı sevmiyor.

You've seen too many romance movies.

Çok aşk filmi seyretmişsin.

Mary was not looking for romance.

Mary romantizm aramıyordu.

- I thought you didn't like romance movies.
- I thought that you didn't like romance movies.

Macera filmlerini sevmediğini düşündüm.

Tom and Mary had a whirlwind romance.

Tom ve Mary'nin bir kasırga romantizmi vardı.

Maybe you should stop reading romance novels.

Belki aşk romanları okumaktan vazgeçmelisin.

I found out Tom likes romance novels.

Tom'un aşk romanlarından hoşlandığını keşfettim.

Amish romance novels have become popular lately.

Amish aşk romanları son zamanlarda popüler oldu.

- Tom said he didn't have time for romance.
- Tom said that he didn't have time for romance.

Tom, romantizm için vaktinin olmadığını söyledi.

Their romance was the talk of the town.

Onların romantizmi kasaba hakkında konuşmaydı.

Can you recommend a romance novel for me?

Benim için bir aşk romanı tavsiye edebilir misin?

I think you've read too many romance novels.

Sanıyorum çok sayıda aşk romanı okudun.

I have studied all the national Romance languages.

Bütün ulusal Latin dillerini öğrendim.

Tom says he doesn't have time for romance.

Tom, romantizm için vaktinin olmadığını söylüyor.

- I found out both Tom and Mary like romance novels.
- I found out Tom and Mary both like romance novels.

Hem Tom'un hem de Mary'nin aşk romanlarını sevdiğini öğrendim.

Let's try to convert German into a Romance language.

Almanca'yı Romen diline çevirmeye çalışalım.

There is no room for romance in my life.

Hayatımda romantizm için yer yok.

I think that maybe I should stop reading romance novels.

Belki aşk romanları okumayı durdurmam gerektiğini düşünüyorum.

I feel like I'm the heroine of a romance novel.

Ben bir aşk romanının kahramanıyım gibi hissediyorum.

My thirteen year old girl loves to watch romance movies.

Benim on üç yaşındaki kız romantik film izlemeyi seviyor.

I can understand Romance languages, but I can't speak them.

Latin dillerini anlayabiliyorum ama onları konuşamıyorum.

At first, I thought I had an advantage because I spoke a Romance language.

İlk başta, bir Romen dili konuştuğum için bir avantajım olduğunu düşündüm.

- Spanish, French, Italian and Romanian are Latin languages.
- Spanish, French, Italian and Romanian are Romance languages.

İspanyolca, Fransızca, İtalyanca ve Romence Latin dilleridir.

Tom didn't want to risk his friendship with Mary by trying to turn it into a romance.

Tom romantizme çevirmeye çalışarak Mary ile arkadaşlığını riske etmek istemedi.

Poetry is not just torment; poetry is love. It is warm and sensual passion; it is revolution, romance and tenderness.

Şiir sadece azap değildir; şiir sevgidir. Sıcak ve şehvetli tutkudur; o, devrim, romantizm ve hassasiyettir.