Examples of using "Remind" in a sentence and their turkish translations:
Daha sonra bana hatırlat.
Bana hatırlatma.
Bana birini hatırlatıyorsun.
Bu sana neyi hatırlatıyor?
- Bana Tom'u hatırlatıyorsun.
- Bana Tom'u hatırlatıyorsunuz.
Bana kendimi hatırlatıyorsun.
Sen bana onu hatırlatıyorsun.
Sen bana onu hatırlatıyorsun.
- Bana birini anımsatıyorsunuz.
- Bana birini hatırlatıyorsunuz.
Bunu ona vermemi hatırlat.
Hepimize şunu haturlatmak istiyorum ki
Bu size bir şey hatırlatıyor mu?
- Gözlerin bana yıldızları hatırlatıyor.
- Gözleriniz bana yıldızları hatırlatıyor.
Ona eve erken gelmesini hatırlat.
- Bu sana neyi hatırlatıyor?
- Bu sana ne hatırlatıyor?
- Bu sende neyi canlandırıyor?
- Bu size neyi hatırlatıyor?
- Bu sizde neyi canlandırıyor?
Eğer unutursam, lütfen bana hatırlat.
Sana bir şey hatırlatayım.
Bana kızımı hatırlatıyorsun.
Bana oğlumu hatırlatıyorsun.
Neyin önemli olduğunu sana hatırlatayım.
Bu bana hiçbir şey hatırlatmıyor.
Tom sana John'u hatırlatmıyor mu?
Tom sana kimi hatırlatıyor?
O size kimi hatırlatıyor?
Bu size kimi hatırlatıyor?
Bana erkek kardeşini hatırlatıyorsun.
Bana anneni hatırlatıyorsun.
Bana babanı hatırlatıyorsun.
O sana bir şey hatırlatmıyor mu?
Bana annemi hatırlatıyorsun.
Bu size birisini hatırlatıyor mu?
Bana bazen Tom'u hatırlatıyorsun.
Sana bunu yapmanı hatırlatacağım.
Bu size herhangi bir şey hatırlatıyor mu?
- Sana bir şeyi hatırlatıyor mu?
- Size bir şeyi hatırlatıyor mu?
Sana sözünü hatırlatmam gerekiyor.
Lütfen yarın ona telefon etmemi hatırlat.
Onun gözleri bana bir kediyi hatırlatıyor.
Unutursam, lütfen bana hatırlat.
Bu video sana bir şey hatırlatıyor mu?
- Sana sözünü hatırlatmam gerekiyor.
- Sana sözünü hatırlatmalıyım.
Gerçekten Tom'u sana hatırlatıyor muyum?
Onu asla tekrar yapmamamı hatırlat.
Herkese oy kullanmayı hatırlatmak istiyorum.
Sana sözünü hatırlatabilir miyim?
Bana hatırlatmazsan unuturum.
Bunu Tom'a vermemi hatırlat.
Bunu onlara vermemi hatırlat.
Bunu ona vermemi hatırlat.
Gerçekten sana onu hatırlatıyor muyum?
Gerçekten sana onu hatırlatıyor muyum?
Onu bana hatırlatmayı unutma.
- Bu fotoğraflar bana tatilimizi hatırlatır.
- Bu fotoğraflar bana tatilimizi hatırlatıyor.
Bu şapka size neyi hatırlatıyor?
Lütfen bana mektubu postalamamı hatırlat.
Konserin ne zaman başladığını bana hatırlat.
Tom Mary'ye onu yapmayı hatırlatmadı.
Bunu yarın yapmanı hatırlatacağım.
Yarın sana bunu yapmanı hatırlatacağım.
Bana önceden tanıdığım birini hatırlatıyorsun.
Lütfen bana yarın bir mektup yazmamı hatırlat.
Lütfen bana yarın raporu göndermemi hatırlat.
Bana toplantının pazartesi günü olduğunu hatırlat.
Bu mektupları postalamamı hatırlatır mısın?
Sana sözünü hatırlatmak zorundayım.
- Onu bana asla tekrar yapmamamı hatırlat.
- Bana onu tekrar asla yapmamamı hatırlat.
Onun gözleri bana kedi gözlerini andırıyor.
- Tom'a kirasını ödemesini hatırlatmam gerekiyor.
- Tom'a kirasını ödemesini hatırlatmalıyım.
Bana hatırlatmazsan muhtemelen unuturum.
Lütfen bana evrağı teslim etmeyi hatırlat.
Ama seninle ilgili bir şey hatırlatmama izin ver.
Niçin Tom'u aramıyorsun ve ona hatırlatmıyorsun?
Tom Mary'ye toplantıyı hatırlatmayı unuttu.
Tom'a Mary'yi aramasını söylememi hatırlar.
Lütfen bana John'u dokuzda aramamı hatırlat.
- Bu yemekler bana annemin mutfağını hatırlatıyor.
- Bu yemekler bana annemin yemek pişirmesini hatırlatıyor.
Toplantının ne zaman başladığını bana hatırlatır mısın?
- Lütfen bana kitabı geri götürmemi unutturma.
- Lütfen bana bu kitabı geri vermemi hatırlat.
Tom’a bunu yapmayı hatırlatmayı unutma.
Tom, Mary'ye yumurta satın almasını hatırlatmayı unuttu.
Tom, Mary'ye bunu yapmasını hatırlatmayı unuttu.
- Tom'a bunu yapmasını hatırlatmamız gerek.
- Tom'a bunu yapmasını hatırlatmalıyız.
Tom Mary'ye toplantıyı hatırlatmak istedi.
Tom ve Mary bana ailemi hatırlatıyor.
Yarın size hatırlatmayı hatırlamaya çalışacağım.
Sami kimin patron olduğunu Leyla'ya hatırlatmak istiyor.
ki aslında sahip olduğu
Lütfen bana toplantı zamanını hatırlat.
Lütfen bana yarın raporu teslim etmemi hatırlat.
Anneme o günleri hatırlatmak istiyorum.
Sana yeminli olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Geç kalmasın diye ona hatırlatmak için aradık.
Bana pazartesi günü bir toplantı olduğunu hatırlat.
Tom'a köpeği beslemesini hatırlatmayı unutma.
Sadece Tom'u aramanı hatırlatmak istedim.
Tom Mary'ye köpeği beslemesini hatırlatmak zorunda kaldı.