Examples of using "Rage" in a sentence and their turkish translations:
Tom trafik magandasıdır.
Öfkeyle boğdu.
Bu pek modadır.
O, öfke yüzünden titriyordu.
O öfkelendi.
Ben öfkeden kuduruyordum.
Tom öfke gözyaşlarıyla ağladı.
- Dan açtı ağzını yumdu gözünü.
- Dan'ın tepesinin tası attı.
- Dan küplere bindi.
Kasırga hiddetlenmeye devam etti.
Sami'nin öfkesi kaynama noktasına ulaştı.
Sami'nin aldatması, Leyla'nın öfkesini körükledi.
Sami öfkesini tutamazdı.
Sami'nin öfkesi onun yargısını bulanıklaştırdı.
Öfkene hakim olmaya çalış.
Cinler tepemde.
Çocuk öfkesinde çaresizdir.
Tom hiddetle üzerime sıçradı.
Linda'nın direnci Dan'ı kızdırdı.
Kızgınlığımız ve öfkemiz için ilaç.
Haberleri izlediğinizde sinirleniyorsanız
ABD'de yol öfkesi ciddi bir sorundur.
Mary, Tom onun vazosunu kırdıktan sonra nefretle doldu.
öfken acılarından besleniyor, bunu kabul eder misin?
O kolayca birden sinirlenir.
Cennetin Oğlunun öfkesini duydun mu?
Onu bir öfke nöbetinde öldürdüm. Planlanmış değildi.
Onun sesi öfkeden titriyordu.
Çok öfkelendi.
- Çok kızgınım.
- Çok kızgın.