Translation of "Punched" in Turkish

Tom punched Mary.

Tom Mary'ye yumruk attı.

Tom punched somebody.

Tom birine yumruk attı.

Who punched you?

Kim seni yumrukladı?

Tom punched me.

Tom bana yumruk attı.

- I punched him in the chin.
- I punched his jaw.

Onun çenesine yumruk attım.

Tom punched Mary repeatedly.

Tom tekrar tekrar Mary'ye yumruk attı.

- Tom said Mary punched him.
- Tom said that Mary punched him.

Tom Mary'nin ona yumruk attığını söyledi.

Tom punched his time card.

Tom mesai kartını deldi.

Tom playfully punched Mary's arm.

Tom şakayla Mary'nin kolunu yumrukladı.

You punched Tom, didn't you?

Tom'u yumruk attın, değil mi?

Tom punched Mary's arm lightly.

Tom, Mary'nin kolunu hafifçe yumrukladı.

I was punched by Tom.

Tom'dan yumruk yedim.

Tom punched Mary in the face.

Tom Mary'nin yüzüne yumruk attı.

Tom punched him in the face.

Tom onun yüzüne yumruk attı.

Tom punched her in the face.

Tom onun yüzüne yumruk attı.

I punched him in the chin.

Onun çenesine yumruk attım.

I punched him in the face.

O onun suratına yumruk attı.

She punched me in the face.

O, suratıma yumruk attı.

He punched her in the face.

Suratına bir yumruk attı.

I punched Tom in the face.

Tom'un yüzüne yumruk attım.

Tom punched Mary in the stomach.

Tom, Mary'nin midesine yumruk attı.

Mary punched Tom in the face.

Mary Tom'un yüzüne yumruk attı.

Tom punched John in the stomach.

Tom John'un midesine yumruk attı.

- Who hit you?
- Who punched you?

Sana kim vurdu?

Tom punched me in the face.

Tom suratıma yumruk attı.

I'm the one who punched Tom.

- Tom'u yumruklayan benim.
- Tom'a yumruk atan benim.

Tom got punched in the face.

Tom suratına yumruk yedi.

Tom and John punched each other.

- Tom, John'la yumruklaştı.
- Tom ve John yumruk yumruğa girdi.
- Tom ve John birbirlerini yumrukladı.
- Tom ve John birbirlerine yumruk attı.

Tom punched me in the stomach.

- Tom mideme yumruk attı.
- Tom karnımı yumrukladı.
- Tom karnıma yumruk vurdu.

How would you like it if I punched you the same way you punched Tom?

Tom'a vurduğun gibi ben de sana vursam hoşuna gider mi?

Dan punched Matt with a boxing glove.

Dan boks eldiveni ile Matt'e yumruk attı.

I'm not the one who punched Tom.

Tom'a yumruk atan kişi ben değilim.

Tom is the one who punched me.

Bana yumruk atan kişi Tom'dur.

Tom punched a hole in the wall.

Tom duvarda bir delik açtı.

Have you ever been punched in the face?

Hiç yüzüne yumruk atıldı mı?

Sami punched Layla in front of her daughter.

Sami, kızının önünde Leyla'yı yumrukladı.

Tom punched John in the stomach and walked away.

Tom John'un karnına yumruk attı ve uzaklaştı.

I wish I hadn't punched Tom in the nose.

Keşke Tom'un burnuna yumruk atmasaydım.

- Tom beat me.
- Tom slapped me.
- Tom punched me.

Tom beni tokatladı.

- If I was Tom, I would've punched Mary in the face.
- If I were Tom, I would've punched Mary in the face.

Ben Tom olsaydım Mary'nin yüzüne yumruk atardım.

Tom punched John in the face then left the room.

Tom, John'un yüzüne yumruk atıktan sonra odayı terk etti.

- She slapped him in the face.
- She punched him in the face.

Onun yüzüne yumruk attı.

He was about to apologize when the man punched him in the face.

Adam onun yüzüne yumruk attığında o, özür dilemek üzereydi.

Tom punched a hole in the wall after his team lost the grand final.

Tom, takımı büyük finali kaybedince yumruğuyla duvarı deldi.

I was just wondering how it would feel to be punched in the stomach.

Ben sadece mideye yumruk atılmasının nasıl hissedileceğini merak ediyordum.

According to some, it is claimed that he punched an eraser, according to some, with a fist.

kimilerine göre yumrukla, kimilerine göre silgi attığı iddia ediliyor

Tom caught some bugs and put them in a jar. He then punched a hole in the lid of the jar so that the bugs could breathe.

Tom bazı böcekler yakaladı ve onları bir kavanoza koydu. Sonra böcekler nefes alabilsin diye kavanozun kapağına bir delik açtı.