Examples of using "Polo" in a sentence and their turkish translations:
"Marco!" "Polo!"
Tom sutopu takımına katıldı.
Sami kendi polo takımını kurdu.
Tom pembe bir polo gömlek giyiyordu.
Su polosu takımı sabah 5:30'da çalışma yapar.
Sami, en iyi polo oyuncularının ithal edildiğini biliyordu.
Tom kalkık yakalı pembe bir polo gömlek giydi.
Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.