Translation of "Imported" in Turkish

She drives an imported car.

O ithal bir araç sürer.

Champagne is imported from France.

Şampanya Fransa'dan ithal edilmektedir.

We imported meat from Argentina.

Biz Arjantin'den et ithal ettik.

We imported this from Australia.

Bunu Avustralya'dan ithal ettik.

Tom drives an imported car.

Tom ithal edilmiş bir arabayı kullanıyor.

Imported cars are in strong demand.

İthal arabalara güçlü bir talep vardır.

These cars were imported from Germany.

Bu arabalar Almanya'dan ithal edildi.

Do you have any imported beer?

Hiç yabancı biran var mı?

The car they bought is imported.

Onun aldığı araba ithaldir.

They sell imported goods at the shop.

Onlar dükkânda ithal mallar satıyorlar.

That company deals mainly in imported goods.

O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir.

I've decided to serve only imported wine.

- Sadece ithal şarap sunmaya karar verdim.
- Yalnızca ithal şarap sunmaya karar verdim.

Russia imported wheat from the United States.

Rusya Amerika'dan buğday ithal etti.

This is a car imported from Germany.

Bu, Almanya'dan ithal edilen bir arabadır.

There was a shortage of imported oil.

İthal petrol sıkıntısı vardı.

Tom drives an imported car I think.

Sanırım Tom ithal bir araba sürer.

A special tax was imposed on imported cars.

İthal otomobillere özel bir vergi koyuldu.

When was the last time you imported medicines?

En son ne zaman ilaç ithal ettin?

I don't know where to buy imported cheese.

Nereden ithal peynir alacağımı bilmiyorum.

These days, most clothing is imported from China.

Bu günlerde çoğu giyim Çin'den ithal edilmektedir.

This is a crude material imported from Malaysia.

Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir.

That store sells a lot of imported goods.

O mağaza bir sürü ithal mal satar.

As expected, the price of imported goods rose.

Beklenildiği gibi, ithal malların fiyatı yükseldi.

Many products in Turkey are imported from Poland.

Türkiye'de birçok ürün Polonya'dan ithal edilir.

There are many products imported from Poland to Turkey.

Polonya'dan Türkiye'ye ithal edilen bir sürü ürün var.

Tom told Mary where she could buy imported wine.

Tom, Mary'ye ithal şarap satın alabileceği yeri söyledi.

Sami knew that the best polo players were imported.

Sami, en iyi polo oyuncularının ithal edildiğini biliyordu.

Demand for imported cars is increasing due to lower prices.

İthal arabalar için talep daha düşük fiyatlardan dolayı artıyor.

You can drink it as if it were an imported Pommery.

ithal şampanyaymış gibi içebiliyorsun.

Tom is the only person I know who drinks imported beer.

Tom ithal bira içen tanıdığım tek kişidir.

Foreign businessmen living in Tokyo often complain of the high prices for imported western food.

Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir.