Examples of using "Outgoing" in a sentence and their turkish translations:
Sen cana yakınsın.
O sempatiktir.
Ben cana yakın değilim.
Tom sempatik değil.
Tom cana yakın.
Çok sempatiksin.
Ben çok sempatiğim.
Tom son derece açık yürekli.
O çok cana yakındı.
- Tom çok sempatik.
- Tom çok içi dışı bir.
Hiç açık yürekli olmadım.
Leyla çok dışa dönüktü.
Tom çok dışa dönük değildi.
Tom çok sempatik değil.
Sami çok dışa dönük görünüyordu.
Sanırım Tom samimi.
Tom'un dışa dönük olduğunu biliyorum.
Tom cana yakın, değil mi?
Tom cana yakın bir kişi.
Tom'un sempatik bir kişiliği var.
Ben oldukça dışa dönüğüm, sanırım.
Tom çok samimi ve içi dışı bir.
Tom son derece cana yakın, değil mi?
Tom oldukça cana yakın, değil mi?
Tom çok cana yakın, değil mi?
Tom dışa dönüktür.
Sen çok dışa dönük görünüyorsun.
Tom ve Mary çok arkadaş canlısı ve açık yüreklidirler.
Sami, Leyla'yı çok dışa dönük ve akıllı olarak hatırlıyor.
Çevremdeki insanlar çok sempatik olduğunu söylerler.
Leyla cesur, mutlu ve dışa dönük bir küçük kızdı.
Tom ve Mary ikisi de çok dışa dönük, değil mi?
Tom cana yakın, değil mi?
Tom çok sempatik bir kişidir.
Tom oldukça sempatik.