Translation of "Nicer" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Nicer" in a sentence and their turkish translations:

Be nicer to Tom.

Tom'a karşı daha kibar ol.

Tom couldn't be nicer.

Tom kibar olamaz.

Philip is nicer than you.

Philip senden daha güzel.

Tom is nicer than you.

Tom senden daha hoş.

I'll try to be nicer.

Daha kibar olmaya çalışacağım.

That would be even nicer!

Bu daha da güzel olur!

Tom is nicer than Mary.

Tom, Mary'den daha hoş.

- Tom should've been nicer to Mary.
- Tom should have been nicer to Mary.

Tom Mary'ye karşı daha kibar olmalıydı.

- My car is nicer than Tom's.
- My car is nicer than Tom's car.

Benim arabam Tom'un arabasından daha güzel.

- Tom is much nicer than Mary.
- Tom is much nicer than Mary is.

Tom, Mary'den çok daha kibar.

I'm a lot nicer than Tom.

Ben Tom'dan çok daha kibarım.

Some people are nicer than others.

Bazı insanlar diğerlerinden daha naziktir.

I think I'm nicer than you.

Sanırım ben senden daha güzelim.

Your house is nicer than mine.

Senin evin benimkinden daha hoş.

Visiting people is nicer than being visited.

İnsanları ziyaret etmek ziyaret edilmekten daha hoştur.

The mountains look nicer from a distance.

Dağlar uzaktan daha hoş görünür.

The picture looks nicer from a distance.

Resim uzaktan daha iyi görünür.

I think Boston is nicer than Chicago.

Boston'un Şikago'dan daha güzel olduğunu düşünüyorum.

She's usually a lot nicer than this.

O genellikle bundan çok daha güzel.

Tom has a nicer car than I do.

Tom benim sahip olduğumdan daha güzel bir arabaya sahip.

Tom has a nicer house than I do.

Tom'un benim sahip olduğumdan daha güzel bir evi var.

Tom has a nicer office than I do.

Tom benim sahip olduğumdan daha güzel bir ofise sahip.

Tom wanted Mary to be nicer to John.

- Tom Mary'nin John'a daha kibar olmasını istedi.
- Tom Mary'nin John'a karşı daha kibar olmasını istedi.

In some ways, Boston is nicer than Chicago.

Boston bazı açılardan Chicago'dan daha güzeldir.

I wish people were nicer to each other.

Keşke insanlar birbirine daha kibar olsa.

I want you to be nicer to Tom.

Tom'a karşı kibar olmanı istiyorum.

Giving gifts is always nicer than receiving them.

Hediyeler vermek, onları almaktan her zaman daha hoştur.

Tom wanted Mary to be nicer to him.

Tom, Mary'nin kendisine karşı daha nazik olmasını istedi.

I have a nicer car than Tom does.

Tom'unkinden daha güzel bir arabam var.

Tom is usually a lot nicer than Mary.

Tom genellikle Mary'den çok daha naziktir.

Tom is much nicer than Mary, isn't he?

Tom, Mary'den çok daha kibar, değil mi?

- Tom was a whole lot nicer than I had expected.
- Tom was a whole lot nicer than I'd expected.

Tom umduğumdan da nazikti.

It is hard to say which car is nicer.

Hangi arabanın daha güzel olduğu söylemek zordur.

You could be a little nicer to your brother.

Erkek kardeşine biraz daha kibar olabilirsin.

You could be a little nicer to your sister.

Kız kardeşine biraz daha kibar olabilirsin.

The new library is nicer than the old library.

Yeni kütüphane eskisinden daha güzel.

- Philip is nicer than you.
- Philip is prettier than you.

Philip senden daha sevimli.

Tom told Mary that she should be nicer to John.

Tom Mary'ye John'a karşı daha kibar olması gerektiğini söyledi.

Tom wanted to have a nicer car than his neighbors.

Tom komşularının sahip olduğundan daha güzel bir arabaya sahip olmak istiyordu.

I'll try to be nicer to Tom from now on.

Bundan sonra Tom'a daha kibar olmaya çalışacağım.

But it's much nicer if you are with us, of course.

Ama tabii ki siz de bizimle olursanız çok daha hoş olur.

Tom wanted Mary and John to be nicer to each other.

Tom, Mary ve John'un birbirlerine daha nazik olmalarını istedi.

I want you to treat me a little nicer from now on.

Şu andan itibaren bana biraz daha kibar davranmanı istiyorum.

I like both Tom and Mary, but I think Tom is nicer.

Hem Tom hem de Mary'yi beğeniyorum ama sanırım Tom daha kibar.

I like both Susan and Betty, but I think Susan is the nicer.

Susan ve Betty severim ama Susan'ın daha hoş olduğunu düşünüyorum.

I like both Susan and Betty, but I think Susan is the nicer of the two.

Hem Susan'ı hem de Betty'yi severim fakat sanırım Susan ikisinin daha güzel olanıdır.

I saw a red car and a white one. The red one was nicer looking than the white one.

Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.