Examples of using "Midst" in a sentence and their turkish translations:
Türkiye'den geri bir ülke.
Okumanın ortasındaydık.
Konuşmasının ortasında bayıldı.
Eh, bizim aramızda bir asimiz var gibi görünüyor.
Biz 6. kitlesel yok oluşun ortasındayız.
Amerika aşırı dozda bir ilaç salgınının ortasında.
Ruhun karanlık gecesi hayatın ortasındaki ölümdür.
Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.
Konuşmasının ortasında bayıldı.
Tom felaketin ortasında her zaman hakkında gülecek bir şey bulan kişi türüdür.
Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacı ile iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.
Kadın, "Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz" diye yanıtladı, "Ama Tanrı, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz' dedi."