Examples of using "Leaned" in a sentence and their turkish translations:
Ben öne doğru eğildim.
Tom aşağıya eğildi.
Tom öne doğru eğildi.
Tom arkaya yaslandı.
Ben arkaya yaslandım.
O, onun omzuna yaslandı.
- O bana doğru eğildi.
- O bana sıcak baktı.
O bana doğru eğildi.
O daha da yakına eğildi.
Tom Mary'ye doğru eğildi.
Tom Mary'yi öpmek için eğildi.
- O, duvara dayandı.
- O, duvara yaslandı.
Tom tezgaha yaslandı.
Tom biraz öne eğildi.
Tom masaya dayandı.
Tom pencereden dışarı eğildi.
Tom arkasına yaslandı ve gülümsedi.
Tom şömineye yaslandı.
Tom köprüden sarktı.
Tom dinlemek için öne doğru eğildi.
Tom dinlemek için eğildi.
O, tezgahın üzerine dayandı.
Tom bastonuna yaslandı.
Dirseklerine yaslandı.
Tom duvara yaslandı.
Tom korkuluk üzerine eğildi.
O, onun omzuna yaslandı.
Tom eğildi ve Mary'nin yanağını öptü.
Tom arkasını sandalyeye yasladı.
Tom sırtını bara dayadı.
Tom sandalyesinde öne doğru eğildi.
Tom kanepede arkasına yaslandı.
Tom öne doğru eğildi ve Mary'yi öptü.
Tom Mary'yi öpmek için öne doğru eğildi.
Pencereden dışarı sarktım.
Tom öne doğru eğildi ve onu öptü.
Tom üzerine eğilip Mary'yi öptü.
Tom duvara yaslandı.
Tom, Mary'yi öpmek için eğildi.
Tom arkaya yaslandı.
Tom eğildi ve Mary'yi öptü.
O beni öpmek için eğildi.
Tom Mary'yi öpmek için eğildi.
Öne eğildi ve onu öptü.
Tom pencere pervazına yaslandı.
Tom eğildi ve Mary'yi yanağından öptü.
Yaşlı adam personeline dayandı.
Kule sola doğru hafifçe eğildi.
Kule batıya doğru hafifçe eğildi.
Tom Mary'ye bakmak için öne doğru eğildi.
Tom başını duvara yasladı.
- Tom başını pencereye dayadı.
- Tom başını cama yasladı.
Üzerine doğru eğildi ve onu öptü.
Tom ayakkabı bağlarını bağlamak için eğildi.
Tom Mary ile konuşmak için üzerine eğildi.
Merdiveni duvara dayadık.
Tom bastonunu sandalyeye dayadı.
Tom Mary'ye doğru eğildi ve bir şeyler fısıldadı.
Mary başını onun omzuna dayadı.
Tom öne doğru eğildi ve Mary ile konuştu.
Tom arkasına yaslandı ve gözlerini kapattı.
Tom döner sandalyesinde arkasına yaslandı.
Tom çiçeği koklamak için eğildi.
Tom, daha yakından bakmak için eğildi.
Tom öne doğru eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
Eğildi ve onun yanağını öptü.
Tom bisikletini bir ağaca yasladı.
Tom merdiveni duvara yasladı.
Tom eğildi ve bir taş aldı.
Tom öne doğru eğildi ve Mary'nin kulağına fısıldadı.
Tom daha iyi bakmak için öne doğru eğildi.
Tom masanın üzerinden eğildi ve Mary'yi öptü.
Tom eğildi ve Mary'nin kulağına fısıldadı.
Tom eğildi ve kızının alınını öptü.
Tom ayakkabılarını koymak için eğildi.
Tom arkasına yaslandı ve tavana baktı.
Tom masanın üzerine eğildi ve Mary'yi öptü.
O ayakkabılarını giymek için eğildi.
Eğilip kulağına bağırdı.
Delikanlı Tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı.
Tom kornayı çaldı ve pencereden dışarıya eğildi.
Tom eğildi ve oğluna iyi geceler öpücüğü verdi.
Tom daha iyi duyabilmek için yakın eğildi.
Tom pencereden dışarıya eğildi ve elini salladı.
Tom eğildi ve yolcu yan kapısını açtı.
Tom Mary'yi öpmeye çalıştı fakat o geriye kaykıldı.
Tom fiyat etiketine bakmak için eğildi.
Leyla eğildi ve Sami'nin kulağına bir şey fısıldadı.
Tom eğildi ve Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı.
Tom duvara yaslandı vebir sigara içti.
Yorgundu ve bir elma ağacına yaslandı.
Mary eğildi ve Tom'un omzuna başını bastırdı.
Tom arkasına yaslandı ve gülümsedi.
Onun konuştuğu her sözü anlamak için öne doğru eğildim.
Tom eğildi ve kızını alnından öptü.
Tom sandalyesinde arkasına yaslandı ve Mary'ye baktı.
Tom arkasına yaslanıp ellerini kafasının arkasına koydu.
Tom Mary'nin gözlerine baktı, eğildi ve onu öptü.
Kalemini bıraktı ve sandalyesine yaslandı.