Translation of "Leaned" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Leaned" in a sentence and their turkish translations:

I leaned forward.

Ben öne doğru eğildim.

Tom leaned down.

Tom aşağıya eğildi.

Tom leaned forward.

Tom öne doğru eğildi.

Tom leaned back.

Tom arkaya yaslandı.

I leaned back.

Ben arkaya yaslandım.

- She leaned against his shoulder.
- She leaned on his shoulder.

O, onun omzuna yaslandı.

She leaned towards me.

- O bana doğru eğildi.
- O bana sıcak baktı.

He leaned towards me.

O bana doğru eğildi.

He leaned even closer.

O daha da yakına eğildi.

Tom leaned towards Mary.

Tom Mary'ye doğru eğildi.

- Tom leaned down to kiss Mary.
- Tom leaned in to kiss Mary.

Tom Mary'yi öpmek için eğildi.

He leaned against the wall.

- O, duvara dayandı.
- O, duvara yaslandı.

Tom leaned on the counter.

Tom tezgaha yaslandı.

Tom leaned forward a bit.

Tom biraz öne eğildi.

Tom leaned on the table.

Tom masaya dayandı.

Tom leaned out the window.

Tom pencereden dışarı eğildi.

Tom leaned back and smiled.

Tom arkasına yaslandı ve gülümsedi.

Tom leaned against the mantelpiece.

Tom şömineye yaslandı.

Tom leaned over the bridge.

Tom köprüden sarktı.

Tom leaned forward to listen.

Tom dinlemek için öne doğru eğildi.

Tom leaned down to listen.

Tom dinlemek için eğildi.

He leaned on the counter.

O, tezgahın üzerine dayandı.

Tom leaned on his cane.

Tom bastonuna yaslandı.

He leaned on his elbows.

Dirseklerine yaslandı.

Tom leaned against the wall.

Tom duvara yaslandı.

Tom leaned over the banister.

Tom korkuluk üzerine eğildi.

She leaned against his shoulder.

O, onun omzuna yaslandı.

- Tom leaned in and kissed Mary's cheek.
- Tom leaned over and kissed Mary's cheek.

Tom eğildi ve Mary'nin yanağını öptü.

Tom leaned back in his chair.

Tom arkasını sandalyeye yasladı.

Tom leaned back against the bar.

Tom sırtını bara dayadı.

Tom leaned forward in his chair.

Tom sandalyesinde öne doğru eğildi.

Tom leaned back on the couch.

Tom kanepede arkasına yaslandı.

Tom leaned forward and kissed Mary.

Tom öne doğru eğildi ve Mary'yi öptü.

Tom leaned forward to kiss Mary.

Tom Mary'yi öpmek için öne doğru eğildi.

I leaned out of the window.

Pencereden dışarı sarktım.

Tom leaned forward and kissed her.

Tom öne doğru eğildi ve onu öptü.

Tom leaned over and kissed Mary.

Tom üzerine eğilip Mary'yi öptü.

Tom leaned back against the wall.

Tom duvara yaslandı.

Tom leaned in to kiss Mary.

Tom, Mary'yi öpmek için eğildi.

- Tom settled back.
- Tom leaned back.

Tom arkaya yaslandı.

Tom leaned down and kissed Mary.

Tom eğildi ve Mary'yi öptü.

He leaned over to kiss me.

O beni öpmek için eğildi.

Tom leaned over to kiss Mary.

Tom Mary'yi öpmek için eğildi.

He leaned forward and kissed her.

Öne eğildi ve onu öptü.

Tom leaned on the window-sill.

Tom pencere pervazına yaslandı.

- Tom leaned over and kissed Mary on the cheek.
- Tom leaned over and kissed Mary's cheek.

Tom eğildi ve Mary'yi yanağından öptü.

The old man leaned on his staff.

Yaşlı adam personeline dayandı.

The tower leaned slightly to the left.

Kule sola doğru hafifçe eğildi.

The tower leaned slightly to the west.

Kule batıya doğru hafifçe eğildi.

Tom leaned forward to look at Mary.

Tom Mary'ye bakmak için öne doğru eğildi.

Tom leaned his head against the wall.

Tom başını duvara yasladı.

Tom leaned his head against the window.

- Tom başını pencereye dayadı.
- Tom başını cama yasladı.

He leaned over her and kissed her.

Üzerine doğru eğildi ve onu öptü.

Tom leaned over to tie his shoelaces.

Tom ayakkabı bağlarını bağlamak için eğildi.

Tom leaned over to talk to Mary.

Tom Mary ile konuşmak için üzerine eğildi.

We leaned the ladder against the wall.

Merdiveni duvara dayadık.

Tom leaned his cane against the chair.

Tom bastonunu sandalyeye dayadı.

Tom leaned toward Mary and whispered something.

Tom Mary'ye doğru eğildi ve bir şeyler fısıldadı.

Mary leaned her head on his shoulder.

Mary başını onun omzuna dayadı.

Tom leaned forward and spoke to Mary.

Tom öne doğru eğildi ve Mary ile konuştu.

Tom leaned back and closed his eyes.

Tom arkasına yaslandı ve gözlerini kapattı.

Tom leaned back in his swivel chair.

Tom döner sandalyesinde arkasına yaslandı.

Tom leaned down to smell the flower.

Tom çiçeği koklamak için eğildi.

Tom leaned down for a closer look.

Tom, daha yakından bakmak için eğildi.

Tom leaned forward and touched his toes.

Tom öne doğru eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.

She leaned over and kissed his cheek.

Eğildi ve onun yanağını öptü.

Tom leaned his bicycle against a tree.

Tom bisikletini bir ağaca yasladı.

Tom leaned the ladder against the wall.

Tom merdiveni duvara yasladı.

Tom leaned down and picked up a rock.

Tom eğildi ve bir taş aldı.

Tom leaned forward and whispered into Mary's ear.

Tom öne doğru eğildi ve Mary'nin kulağına fısıldadı.

Tom leaned forward to get a better look.

Tom daha iyi bakmak için öne doğru eğildi.

Tom leaned across the table and kissed Mary.

Tom masanın üzerinden eğildi ve Mary'yi öptü.

Tom leaned over and whispered in Mary's ear.

Tom eğildi ve Mary'nin kulağına fısıldadı.

Tom leaned over and kissed his daughter's forehead.

Tom eğildi ve kızının alınını öptü.

Tom leaned over to put on his shoes.

Tom ayakkabılarını koymak için eğildi.

Tom leaned back and stared at the ceiling.

Tom arkasına yaslandı ve tavana baktı.

Tom leaned over the table and kissed Mary.

Tom masanın üzerine eğildi ve Mary'yi öptü.

He leaned over to put on his shoes.

O ayakkabılarını giymek için eğildi.

He leaned over and shouted into her ear.

Eğilip kulağına bağırdı.

The lad leaned over and shouted into Tom's ear.

Delikanlı Tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı.

Tom honked the horn and leaned out the window.

Tom kornayı çaldı ve pencereden dışarıya eğildi.

Tom leaned down and kissed his son good night.

Tom eğildi ve oğluna iyi geceler öpücüğü verdi.

Tom leaned in close so he could hear better.

Tom daha iyi duyabilmek için yakın eğildi.

Tom leaned out the window and waved his hand.

Tom pencereden dışarıya eğildi ve elini salladı.

Tom leaned over and opened the passenger-side door.

Tom eğildi ve yolcu yan kapısını açtı.

Tom tried to kiss Mary, but she leaned back.

Tom Mary'yi öpmeye çalıştı fakat o geriye kaykıldı.

Tom leaned over to look at the price tag.

Tom fiyat etiketine bakmak için eğildi.

Layla leaned over and whispered something in Sami's ear.

Leyla eğildi ve Sami'nin kulağına bir şey fısıldadı.

Tom leaned over and whispered something into Mary's ear.

Tom eğildi ve Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı.

Tom leaned against the wall and smoked a cigarette.

Tom duvara yaslandı vebir sigara içti.

She was worn out, and leaned against the apple tree.

Yorgundu ve bir elma ağacına yaslandı.

Mary leaned over and pressed her head against Tom's shoulder.

Mary eğildi ve Tom'un omzuna başını bastırdı.

- Tom leaned back and smiled.
- Tom sat back and smiled.

Tom arkasına yaslandı ve gülümsedi.

I leaned forward, eager to catch every word he spoke.

Onun konuştuğu her sözü anlamak için öne doğru eğildim.

Tom leaned down and kissed his daughter on the forehead.

Tom eğildi ve kızını alnından öptü.

Tom leaned back in his chair and stared at Mary.

Tom sandalyesinde arkasına yaslandı ve Mary'ye baktı.

Tom leaned back and put his hands behind his head.

Tom arkasına yaslanıp ellerini kafasının arkasına koydu.

Tom looked into Mary's eyes, leaned in, and kissed her.

Tom Mary'nin gözlerine baktı, eğildi ve onu öptü.

He laid down his pen and leaned back in his chair.

Kalemini bıraktı ve sandalyesine yaslandı.