Examples of using "Frantic" in a sentence and their turkish translations:
Ben kafayı yedim.
Tom ümitsiz.
Biz çılgınız.
- Tom öfkeliydi.
- Tom hummalıydı.
- Tom dellenmişti.
Çılgına dönmüştüm.
- Ben çılgınım.
- Ben deliyim.
Ümitsiz olmana şaşmamalı.
Tom çıldırıyor.
Tom'un aşırı heyecanlanmış olduğunu biliyorum.
Tom çılgın görünüyordu.
Tom çılgına dönmüştü ama Mary dönmemişti.
Tom öfkeli.
Teğmen Dan Anderson acil 911 çağrısına yanıt verdi.
Tom sinirli.
Tom huzursuz oluyor.
Araba hareket etmeye başlar başlamaz kedim aşırı heyecanlandı.
Tom hava kararmadan önce çiti boyamayı bitirmek için çılgınca bir girişim yaptı.
Tom'un göründüğü kadar çılgın görünmüyorsun.
Tom Mary'nin göründüğü kadar aşırı heyecanlı görünmüyordu.
Hava kararmadan önce çitleri boyamayı bitirmek için canla başla çalıştı.