Examples of using "Fisherman" in a sentence and their turkish translations:
- Ben kötü bir balıkçıyım.
- Ben berbat bir balıkçıyım.
- Ben hasta bir balıkçıyım.
O bir balıkçı değil.
Tom hırslı bir balıkçı.
Babam yetenekli bir balıkçı.
O bir balıkçı.
Balıkçı oltasını suya fırlattı.
- O bir balıkçı.
- Balıkçılık yapıyor.
Balıkçı oltayı suya fırlattı.
Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
Meğerse balıkçı olmak öyle kolay bir iş değilmiş.
Balıkçı yakaladığı balığın büyüklüğünü abarttı.
Hangi balıkçı ya da avcı onun mutlu deneyimleri hakkında konuşmayı sevmez?
Bir balıkçı onu bir kancaya taktığı zaman, bir solucan sessizce çığlık atar mı?
Tom böyle kötü bir havada balık tutmaya gitmemesi için balıkçıyı umutsuzca uyardı.