Translation of "Fined" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Fined" in a sentence and their turkish translations:

- Tom has been fined.
- Tom got fined.

Tom para cezasına çarptırıldı.

I got fined.

Para cezası aldım.

The policeman fined him.

Polis onu para cezasına çarptırdı.

Violators will be fined.

İhlal edenlere para cezası kesilecek.

Tom was fined $300.

Tom'a 300 dolar para cezası verildi.

I was fined $300.

300 dolar para cezası aldım.

I was fined a dollar.

Bir dolar para cezasına çarptırıldım.

Tom was fined for speeding.

Tom hız için para cezasına çarptırıldı.

- Tom pleaded guilty and was fined $300.
- Tom pled guilty and was fined $300.

Tom suçu kabul etti ve 300 dolar para cezasına çarptırıldı.

He was fined for illegal parking.

Yasa dışı parktan dolayı ceza yedi.

The judge fined him five dollars.

Yargıç onu beş dolar para cezasına çarptırdı.

Tom was fined three hundred dollars.

- Tom'a üç yüz dolar ceza kesildi.
- Tom'a üç yüz dolar para cezası verildi.

Tom got fined for doing that.

Bunu yaptığı için Tom'a para cezası verildi.

I got fined for doing that.

Onu yaptığım için para cezalasına çarptırıldım.

- Tom might get fined if he does that.
- Tom may get fined if he does that.

Tom bunu yaparsa para cezasına çarptırılabilir.

I was fined thirty dollars for speeding.

Aşırı hızdan otuz dolarlık cezaya çarptırıldım.

The judge fined Tom three thousand dollars.

- Yargıç Tom'a üç bin dolar para cezasına çarptırdı.
- Hakim Tom'u üç bin dolar para cezasına çarptırdı.

Ken was fined 7,000 yen for speeding.

Ken hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı.

She was fined 10 dollars for that.

O, onun için on dolarlık para cezasına çarptırıldı.

Tom will be fined for doing that.

Tom bunu yaptığı için para cezasına çarptırılacak.

I was fined 20 dollars for illegal parking.

Ben yasadışı otopark için 20 dolar para cezasına çarptırıldım.

I was fined for fishing without a license.

Ruhsatsız balık avlamaktan ceza yedim.

They fined him 5,000 yen for illegal parking.

Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.

Tom was fined for not wearing a seatbelt.

Tom emniyet kemeri takmadığı için cezalandırıldı.

Tom was fined for driving without a license.

Tom, ehliyetsiz sürüş için para cezasına çarptırıldı.

- If you had parked your car here, you would have been fined.
- If you'd parked your car here, you would've been fined.
- If you'd parked your car here, you'd have been fined.
- If you'd parked your car here, you would have been fined.

Arabanı buraya park etseydin cezalandırılırdın.

- If you'd parked your car here, you would've been fined.
- If you'd parked your car here, you'd have been fined.

Arabanı buraya park etseydin para cezasına çarptırılırdın.

The police fined the driver who didn't obey traffic rules.

Trafik kurallarına uymayan sürücüyü polis cezalandırdı.

Tom is likely going to be fined for doing that.

Tom muhtemelen bunun yaptığı için para cezası alacak.

I warn you against doing that again, or you'll be fined.

Seni tekrar yapmaya karşı uyarıyorum, yoksa para cezasına çarptırılırsın.

Tom is going to be fined if he does that again.

Tom bunu tekrar yaparsa cezalandırılır.

Tom was fined $200 for not being able to pay his fines.

Tom cezalarını ödeyemediği için 200 dolar para cezasına çarptırıldı.

The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.

Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı.

I think that some companies should be fined for violating privacy laws.

Bazı firmalara gizlilik yasalarını ihlal ettiği için para cezası verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

The authorities fined the shop because of a disorder in the electronic balance.

Elektronik terazideki bir arıza nedeniyle yetkililer işyerine para cezası verdi.

- I was penalized for not wearing a seatbelt.
- I was fined for not wearing a seatbelt.

Emniyet kemeri takmadığım için cezalandırıldım.