Translation of "Diligent" in Turkish

You're diligent.

Sen çalışkansın.

We're diligent.

Biz çalışkanız.

I'm diligent.

Ben çalışkanım.

She's accounted diligent.

Özenle açıklamasını yaptı.

You're so diligent.

Çok çalışkansın.

- All of you are diligent.
- You are all diligent.

Hepiniz çalışkansınız.

- You can't be too diligent.
- You cannot be too diligent.

Sen çok çalışkan olamazsın.

- You're diligent.
- You're hardworking.

Sen çalışkansın.

You are all diligent.

Hepiniz çalışkansınız.

- I'm diligent.
- I'm hardworking.

Ben çalışkanım.

- We're diligent.
- We're hardworking.

Biz çalışkanız.

God rewards diligent people.

Tanrı, çalışkan insanlara karşılığını verir.

Tom was very diligent.

Tom çok çalışkandı.

Tom wasn't very diligent.

Tom çok çalışkan değildi.

Tom is very diligent.

Tom çok çalışkan.

Unlike her, you are diligent.

Onun aksine sen gayretlisin.

All of you are diligent.

Hepiniz çalışkansınız.

She used to be diligent.

O çalışkandı.

They say he is diligent.

Onlar onun çalışkan olduğunu söylüyorlar.

Tom isn't a diligent student.

Tom çalışkan bir öğrenci değildir.

- The majority of students here are diligent.
- Most of the students here are diligent.

Burada öğrencilerin çoğu çalışkan.

He is diligent in his studies.

O, çalışmalarında gayretlidir.

Tom is diligent in his work.

Tom işinde çalışkan.

Tom is diligent in his studies.

Tom çalışmalarında gayretlidir.

- Tom is diligent.
- Tom is active.

Tom çalışkandır.

You students are supposed to be diligent.

Öğrenciler gayretli olmalılar.

In the end, the diligent person succeeds.

Sonuçta çalışkan kişi başarır.

She is charming as well as diligent.

O hem çekici hem de çalışkandır.

He is no less diligent than she.

O ondan daha az çalışkan değil.

The majority of students here are diligent.

Buradaki öğrencilerin çoğunluğu çalışkan.

Success is not possible without diligent work.

Gayretli çalışma olmadan başarı mümkün değil.

He proved a talented and diligent staff officer.  

Yetenekli ve gayretli bir kurmay subayı olduğunu kanıtladı.

Tom is the most diligent student in class.

Tom sınıfta en çalışkan öğrencidir.

He is the more diligent of the two.

O ikisinden daha çalışkan olanıdır.

Though he's not clever, he's a diligent worker.

O, zeki olmasa da çalışkan bir işçidir.

I am no more diligent than he is.

Ondan daha çalışkan değilim.

He is a diligent boy in his class.

O, sınıfında çalışkan bir çocuktur.

- Tom isn't very hardworking.
- Tom isn't very diligent.

Tom çok çalışkan değil.

He is the most diligent student in class.

- Sınıfın en çalışkan öğrencisi o.
- Sınıftaki en gayretli öğrenci o.

A diligent man will succeed in the long run.

Çalışkan bir adam uzun vadede başarılı olur.

Tom is the most diligent student in his class.

Tom sınıfında en çalışkan öğrencidir.

As far as I know, he's a diligent student.

Bildiğim kadarıyla, o çalışkan bir öğrenci.

George is the most diligent boy in our class.

George sınıfımızda en çalışkan çocuk.

He is the most diligent student in his class.

- Sınıfının en çalışkan öğrencisi o.
- Sınıfındaki en gayretli öğrenci o.

Your sister is the most diligent of all my friends.

Kız kardeşin tüm arkadaşlarımın en çalışkanıdır.

He is by all odds the most diligent in his class.

O hiç şüphesiz sınıfında en çalışkandır.

A man as diligent as he is, is sure to succeed.

Onun kadar gayretli bir insan kesinlikle başaracaktır.

In our class, there is no child more diligent than Jack.

Sınıfımızda Jack'den daha gayretli bir çocuk yoktur.

Being careful and diligent is necessary, but not sufficient for passing this course.

Dikkatli ve çalışkan olmak gereklidir, fakat bu kursu geçmek için yeterli değildir.