Translation of "Copy" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Copy" in a sentence and their turkish translations:

That's a copy.

O bir kopya.

Please copy this.

Lütfen bunu kopyalayın.

Copy this, please.

Bunu kopyala lütfen.

Copy this file.

Bu dosyayı kopyala.

Here's a copy.

İşte bir kopya.

If you copy my sentences, then I'll copy yours!

Benim cümlelerimi kopyalarsan, o zaman seninkileri kopyalarım!

- Give this copy to Tom.
- Give Tom this copy.

Bu kopyayı Tom'a ver.

Don't copy my answers.

Cevaplarımı kopyalamayın.

Send me a copy.

Bana bir kopya gönder.

You'll get a copy.

Bir kopya alacaksınız.

Please copy this page.

Lütfen bu sayfayı kopyalayın.

Don't copy that floppy.

O disketi kopyalamayın.

Tom made a copy.

Tom bir kopya yaptı.

Tom, do you copy?

Tom, kopya mı çekiyorsun?

I'll copy some sentences.

Bazı cümleleri kopya edeceğim.

I made a copy.

Ben bir kopya oluşturdum.

Don't copy my sentences.

Cümlelerimi kopyalamayın.

It's my only copy.

- Elimdeki tek nüsha bu.
- Bendeki tek kopyası bu.

Send us a copy.

- Bir kopyasını bize gönder.
- Bize bir nüsha gönder.

Please send me another copy.

Lütfen bana bir kopya daha gönder.

Do you have a copy?

- Kopyan var mı?
- Kopyanız var mı?

We sent Tom a copy.

Tom'a bir kopya gönderdik.

This isn't the only copy.

Bu tek kopya değil.

Don't copy other students' homework.

Diğer öğrencilerin ev ödevlerini kopya etmeyin.

Give this copy to them.

Bu kopyayı onlara ver.

Give this copy to him.

Bu kopyayı ona ver.

Give this copy to her.

Bu kopyayı ona ver.

We sent them a copy.

Onlara bir kopya gönderdik.

We sent him a copy.

Ona bir kopya gönderdik.

We sent her a copy.

Ona bir kopya gönderdik.

That painting is a copy.

O resim bir kopyadır.

Tom is making a copy.

Tom bir kopya yapıyor.

Can I copy your notes?

Senin notlarını kopyalayabilir miyim?

This is a pirated copy.

Bu bir korsan kopyadır.

I'll send you another copy.

Sana başka bir kopya yollayacağım.

- Can you make me a copy?
- Can you make a copy for me?

Benim için bir kopyasını çıkarır mısın?

- Can I get a copy of that?
- Can I have a copy of that?

Onun bir kopyasını alabilir miyim?

The copy agrees with the original.

Kopya orijinaline uyuyor.

Good artists copy, great artists steal.

İyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar.

Can you copy this for me?

- Bunu benim için kopyalar mısın?
- Bunu benim için kopyalar mısınız?

That copy differs from the original.

O kopya, orijinalinden farklı.

Can you make me a copy?

Bana bir kopya yapabilir misin?

Compare the copy with the original.

Kopyayı orijinaliyle karşılaştır.

I'm going to need a copy.

Bir kopyaya ihtiyacım olacak.

Could you please copy this report?

Lütfen bu raporu kopyalar mısınız?

Copy this program on your computer.

Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.

Compare this copy with the original.

Bu kopyayı orijinalle karşılaştır.

Keep a copy of that document.

O belgenin bir kopyasını sakla.

Please correct this copy for me.

Lütfen bu kopyayı benim için düzeltin.

I would rather fail than copy.

Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.

I need to make a copy.

Kopyasını çıkarmam gerekiyor.

Tom wanted to copy my homework.

Tom ödevimi kopyalamak istedi.

Copy-and-paste is very useful.

Kopyala ve yapıştır çok faydalı.

Make a copy of this report.

Bu raporun bir kopyasını alın.

Copy this page in your notebook.

Bu sayfayı defterine geçir.

I'll make a copy for you.

Senin için bir kopya yapacağım.

- Sami gave Layla a copy of the Quran.
- Sami handed Layla a copy of the Quran.

Sami Leyla'ya bir Kuran verdi.

He had his secretary make another copy.

Sekreterine bir kopya daha yaptırdı.

Put some paper into the copy machine.

Fotokopi makinesinin içine birkaç kağıt koy.

He's a carbon copy of his father.

- O tıpa tıp babasına benziyor.
- O, babasını kopyasıdır.

I let my friend copy my homework.

Arkadaşımın ev ödevimi kopyalamasına izin verdim.

We found a copy of Tom's will.

Tom'un vasiyetinin bir kopyasını bulduk.

Can I get a copy of that?

Onun bir kopyasını alabilir miyim?

Can you copy it down for me?

Lütfen bunu benim için fotokopi yapar mısın?

The students often copy each other's homework.

Öğrenciler genellikle birbirlerinin ödevlerini kopyalarlar.

This copy of Windows is not genuine.

Windows'un bu kopyası orijinal değil.

There's only one copy of this document.

Bu belgenin yalnızca bir kopyası var.

Can I have a copy of it?

Bunun bir kopyasını alabilir miyim?

Do not copy-paste sentences from elsewhere.

Cümleleri başka yerden kopyalayıp yapıştırmayın.

Is this your copy of the dictionary?

Bu senin sözlüğün kopyası mı?

Give me a copy of this book.

Bu kitabın bir kopyasını bana verin.

Could I get a copy of these?

Bunların bir kopyasını alabilir miyim?

You had better not copy off others.

Diğerlerinden kopya çekmesen iyi olur.

Can you tell which is the copy?

Kopyanın hangisi olduğunu söyleyebilir misiniz?

Do you plan on buying a copy?

Bir kopyasını satın almayı planlıyor musun?

Put some paper in the copy machine.

- Fotokopi makinesine biraz kağıt koy.
- Fotokopi makinesine biraz kağıt koyun.

Mayuko made a fair copy of the draft.

Mayuko taslağın adil bir kopyasını yaptı.

I'd like a copy of the autopsy report.

Otopsi raporunun bir kopyasını istiyorum.

I want a copy of Tom's daily schedule.

Tom'un günlük planından bir kopya istiyorum?

Can I see a copy of the rules?

Kuralların bir kopyasını görebilir miyim?

I faxed Tom a copy of my receipt.

Faturamın bir kopyasını Tom'a faksladım.

I faxed Tom a copy of the contract.

Sözleşmenin bir kopyasını Tom'a faksladım.

Do you have a copy of that report?

Sende o raporun bir kopyası var mı?

I couldn't get another copy of the book.

Kitabın bir kopyasını daha alamadım.

Dan has a copy of the police report.

Dan, polis raporunun bir kopyasına sahip.

This is an exact copy of the original.

Bu, orijinalin tam bir kopyası.

The original and the copy are easily distinguished.

Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.

Does everyone get a copy of the agenda?

Herkes gündemin bir kopyasını alıyor mu?

I'll ask Tom to send you a copy.

Tom'dan sana bir nüsha göndermesini rica edeceğim.

Sami gave me a copy of the Quran.

Sami bana bir Kuran verdi.

Sami gave Layla a copy of the Quran.

Sami Leyla'ya bir Kuran verdi.

Tom made a copy of Mary's car key.

Tom Mary'nin araba anahtarının bir kopyasını çıkardı.

Sami asked for a copy of the Quran.

Sami Kuran almak istedi.

Copy what's on the blackboard into your notebook.

- Tahtada yazanları defterine geçir.
- Tahtadakileri defterine geçir.

- I am sending a copy of my letter to you.
- I'm sending a copy of my letter to you.

Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum.

If it is free, please send me a copy.

Ücretsiz ise, bana bir kopya gönderin.