Translation of "Contact" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Contact" in a sentence and their turkish translations:

Contact Tom.

Tom'la ilişki kur.

Contact them.

Onlarla irtibat kurun.

Contact him.

Onunla irtibat kurun.

Contact her.

Onunla bağlantı kur.

- Don't make eye contact.
- Don't make eye contact!

Göz teması kurma.

Contact me tomorrow.

Yarın benimle irtibat kur.

We'll contact Tom.

Tom'la temas edeceğiz.

We'll contact them.

Onlarla irtibat kuracağız.

We'll contact you.

Seninle irtibat kuracağız.

We've lost contact.

Teması kaybettik.

Contact my son.

Oğlumla iletişim kurun.

Please contact us.

- Lütfen bizimle temas kur.
- Lütfen bizimle bağlantıya geçin.

We'll contact him.

Onunla irtibat kuracağız.

We'll contact her.

Biz onunla irtibat kuracağız.

There's no contact.

Hiç temas yok.

Let's contact Tom.

Tom'la bağlantıya geçelim.

I'll contact Tom.

- Tom ile iletişime geçeceğim.
- Tom ile temasa geçeceğim.
- Tom ile bağlantıya geçeceğim.
- Tom'la bağlantıya geçeceğim.
- Tom'la temasa geçeceğim.
- Tom'la iletişime geçeceğim.
- Tom'la kontak kuracağım.

- Please contact me by letter.
- Contact me by ordinary mail.

Lütfen bana mektupla ulaşın.

contact him or her

onunla iletişime geçin

Please contact me later.

Lütfen daha sonra benimle irtibata geçiniz.

I wear contact lenses.

Kontakt lens kullanıyorum.

We've been in contact.

Biz irtibattayız.

Tom will contact you.

Tom sizinle irtibat kuracak.

Did someone contact Tom?

Birisi Tom'la iletişim kurdu mu?

I must contact Tom.

- Tom'la irtibata geçmem gerekiyor.
- Tom'la temas kurmalıyım.

I'll keep in contact.

İletişim içinde olacağım.

Please contact Tom directly.

Doğrudan Tom'la temasa geçin.

I like contact sports.

Temas sporlarını severim.

We made eye contact.

Biz göz teması kurduk.

Contact Tom for details.

Detaylar için Tom'a ulaşın.

Can you contact me?

Benimle irtibat kurabilir misin?

You can contact me.

Benimle irtibat kurabilirsin.

Can you contact Tom?

- Tom'la temas eder misiniz?
- Tom'la görüşebilir misin?
- Tom'la iletişim sağlayabilir misin?

We lost radio contact.

Biz telsiz bağlantısını kaybettik.

Can you contact them?

Onlarla irtibat kurabilir misin?

Can you contact him?

Onunla irtibat kurabilir misin?

Can you contact her?

Onunla iletişime geçebilir misin?

I can't contact him.

Onunla irtibat kuramam.

I can't contact her.

Onunla iletişim kuramıyorum.

Did someone contact you?

Biri seninle irtibat kurdu mu?

Did someone contact them?

Biri onlarla irtibat kurdu mu?

Did someone contact him?

Biri onunla irtibat kurdu mu?

Did someone contact her?

Birisi onunla temasa geçti mi?

I must contact them.

Onlarla irtibat kurmalıyım.

I must contact him.

Onunla irtibat kurmalıyım.

I must contact her.

Onunla iletişime geçmeliyim.

Please contact us now.

Şimdi lütfen bizimle bağlantı kurun.

Did Tom contact you?

Tom seninle iletişime geçti mi?

Has contact been made?

İletişim kuruldu mu?

Who did Fadil contact?

Fadıl kiminle iletişime geçti?

Who did Tom contact?

Tom kiminle iletişime geçti?

Who should I contact?

Kiminle iletişime geçmeliyim?

Tom will contact Mary.

- Tom Mary ile irtibata geçecek.
- Tom Mary ile irtibat kuracak.

Tom couldn't contact Mary.

- Tom, Mary'ye ulaşamadı.
- Tom, Mary ile bağlantı kuramadı.

- Have you found your contact lenses?
- Did you find your contact lenses?

Lenslerini buldun mu?

Where head-to-head contact.

rugbi oyuncuları görüyoruz.

Contact us to check availability.

Durumu kontrol etmek için bize ulaşın.

Feel free to contact me.

Benimle irtibat kurmaktan çekinme.

Please contact me by letter.

Lütfen bana mektupla ulaşın.

You can't contact Tom directly.

Sen Tom'la doğrudan irtibat kuramazsın.

Do you use contact lenses?

Lens kullanıyor musun?

How about wearing contact lenses?

Kontakt lens takmaya ne dersin?

Let's stay in close contact.

Yakın temas içinde kalalım.

I've tried to contact Tom.

Tom'la temas kurmaya çalıştım.

How did you make contact?

Nasıl bağlantı kurdun?

Tom found my contact lens.

Tom benim kontakt lensimi buldu.

They're attempting to contact her.

Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.

How can I contact you?

Sizinle nasıl irtibat kurabilirim?

Contact Tom Jackson for details.

Ayrıntılar için Tom Jackson'la bağlantı kurun.

I'll try to contact Tom.

Tom'la irtibat kurmaya çalışacağım.

These are my contact details.

Bunlar benim iletişim bilgilerim.

Just don't make eye contact.

Sadece göz teması kurma.

Establish contact with me tomorrow.

Yarın benimle kontak kur.

Contact me for more information.

- Daha fazla bilgi için bana ulaşın.
- Daha fazla bilgi için benimle bağlantı kurun.

What made you contact us?

Sana bizimle ne irtibat kurdurdu?

What made you contact them?

Sana onlarla ne irtibat kurdurdu?

What made you contact me?

Sana benimle ne irtibat kurdurdu?

What made you contact him?

Sana onunla ne irtibat kurdurdu?

I've tried to contact you.

Ben seninle bağlantı kurmaya çalıştım.

I've tried to contact them.

Onlarla irtibat kurmaya çalıştım.

I've tried to contact him.

Onunla kontak kurmaya çalıştım.

I've tried to contact her.

- Ben onunla temas etmeye çalıştım.
- Ben onunla bağlantı kurmaya çalıştım.

Perhaps we should contact them.

Belki onlarla irtibat kurmalıyız.

Perhaps we should contact him.

Belki onunla irtibat kurmalıyız.

Perhaps we should contact her.

- Belki de onunla iletişime geçmemiz gerekir.
- Belki de onunla bağlantı kurmamız gerekir.
- Belki de onunla temas etmemiz gerekir.
- Belki de onunla kontakt kurmamız gerekir.

You can always contact me.

Benimle her zaman irtibat kurabilirsin.

How can we contact you?

Sizinle nasıl irtibat kurabiliriz?

Perhaps we should contact Tom.

Belki Tom'la iletişime geçmeliyiz.

Please contact me by mail.

Lütfen benimle posta yoluyla irtibata geçiniz.

Tom lost a contact lens.

Tom bir kontakt lens kaybetti.

Mary avoided making eye contact.

Mary göz teması kurmaktan kaçındı.