Examples of using "Chaotic" in a sentence and their turkish translations:
O karmakarışıktı.
O biraz karmakarışıktı.
Oldukça kaotikti.
O karmakarışık olabilir.
- Durum kaotikleşti.
- Durum kaotik hale geldi.
Ne kaotik bir gün.
O çok kaotikti.
- O biraz karmakarışıktı.
- Biraz kaotikti.
Kaotik bir hafta oldu.
Bu çok kaotik bir durum.
Ulusalcılara göre kaosa bürünmüş bu büyük dünyada,
O, kaotik koşullarda büyüdü.
Sami karmaşık bir ülkede yaşıyor.
karışık bir döngü halinde,
Görünüşe göre kaotik bir saldırı başladığında Memlükler geriye doğru itiliyordu
Kaotik evliliklerinde ilk kez Dania, Fadıl'a hayır dedi.
Bu esnada, merkezde Romalılar birden fazla düşman gemisine mandallanmış vaziyette karmaşa gittikçe artıyor.
Böyle kaotik bir ülke böyle zengin olmayı nasıl başardı?
Bu karmaşa da Kartaca donanmasından bir gemiyi bütün mürettebatı ile batırmayı başarıyorlar.