Examples of using "Chairman" in a sentence and their turkish translations:
Başkanı dahil edin.
Kim başkan seçilecek?
O, başkan olarak görev yaptı.
Biz onu başkan yaptık.
O, başkan olarak atandı.
Onu başkanlığa atadılar.
O, başkan seçildi.
Biz Jack'i başkan seçtik.
Onlar onu başkan seçtiler.
Biz onu başkan seçtik.
Tom başkan seçildi.
Tom'u başkan yaptılar.
Biz James'i başkan seçtik.
Onlar Tom'u başkan atadılar.
Başkanlığa Tom'u atadık.
Tom bir başkan gibi davrandı.
Biz Tom'u başkan seçtik.
Başkan öneriyi reddetti.
Biz Bay Jordan'ı başkan seçtik.
O, başkanla konuştu.
Başkan toplantıyı açtı.
Başkan olarak atandı.
Tom başkan atandı.
O, başkanla konuştu.
Öğrenciler onu başkan seçtiler.
Saçma önerisini başkan reddetti.
Başkan sana söz hakkı verene kadar bekle.
O, başkana akredite oldu.
Komitenin başkanıdır.
Onun başkan olarak atanmasını kabul etti.
Başkan istifa edecek.
Başkan istifa edecek mi?
Başkana hitap etti.
O, Bay Brown, komitenin başkanı.
- Başkan durup dururken istifa etti.
- Başkan durduk yerde istifa etti.
Toplantının başkanı hasta oldu.
Onun başkan olarak seçilmesine kimse karşı çıkmadı.
Onlar John'ı komite başkanı yaptı.
Komitenin başkanı seçildi.
Tom üç yıl boyunca başkan olarak hizmet yaptı.
Tom yönetim kurulu başkanı.
Başkan emir vermek için toplantıyı aradı.
Onu başkan seçmelerine şaşmamalı.
O, komitenin başkanı seçildi.
O, üç yıl başkan olarak görev yaptı.
Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu.
- Tom komitenin başkanı değil.
- Tom heyet başkanı değil.
- Tom komite başkanı değil.
Tom komitemizin başkanıdır.
Tom, başkan seçilmek istemiyor.
Bire karşı on o başkan seçilecek.
Onu bir kulübün başkanı yaptılar.
Biz onu toplantının başkanı seçtik.
Başkan olarak atandım.
Tom, komitenin başkan vekili oldu.
Biz Tom'u başkan seçtik.
Başkan sorunu görüşmemiz gerektiğini önerdi.
Ben, başkan olarak Don Jones'u aday göstermek istiyorum.
O, başkanlığa atandı.
O birçok adaylar arasından başkan olarak seçildi.
O, 2002 yılında parti yönetim kurulu başkanlığına seçildi.
Komite başkanı'nı tanıyorum.
O kulübün başkanıyla tanışığım.
Bir televizyon ağının başkanıyla da böyle tanıştım
Başkanın isteği üzerine toplantıya katıldı.
Bay Jordan'ı başkan olarak seçtik.
Şirket halen görevdeki başkan tarafından 1950 yılında kuruldu.
Bay Jordan başkandır.
Kulübün başkanı olmaya davet edildi.
O, başkanla konuştu.
Bay White'ın başkan seçilmesine Bay Thomas'ın hiç itirazı yoktu.
Hızlı bir karar için endişeli olduğundan, başkan bir oy için çağrıda bulundu.
Barry Taylor'un ismi başkanlık makamı için ileri sürüldü.
Kimin başkan olarak seçilmesi gerektiğine dair hararetli bir tartışma vardı.
Başkan seçilmem büyük bir onur.
Bay Suzuki, eski bir Başbakan, komitenin başkanı olacak.
Başkan olarak uzun yıllar geçirdim, zamanın geldiğini hissettiğim için istifa ettim.
O, başkanla konuştu.
Yuri Andropov, 16 Haziran 1983'te Yüksek Sovyet Prezidyumu başkanlığına seçildi.