Translation of "Bears" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Bears" in a sentence and their turkish translations:

Polar bears are white because they're old bears.

Onlar yaşlı ayılar oldukları için kutup ayıları beyazdır.

- I am afraid of bears.
- I'm afraid of bears.

Ayılardan korkarım.

Bears can climb trees.

Ayılar ağaçlara tırmanabilir.

Children like gummy bears.

Çocuklar yumuşak ve yapışkan ayıları severler.

Bears are quite dangerous.

Ayılar oldukça tehlikelidir.

Bears are very dangerous.

Ayılar çok tehlikeli.

Most bears are omnivores.

- Çoğu ayı omnivor'dur.
- Çoğu ayı hepçil'dir.

Polar bears hunt seals.

Kutup ayıları fok balıklarını avlarlar.

Tom likes gummy bears.

Tom jelibon sever.

Why do bears hibernate?

Ayılar neden kış uykusuna yatar?

Think Arctic ice, polar bears --

Arktik buzulları, kutup ayıları...

Bears hibernate during the winter.

Ayılar kış uykusuna yatar.

Russians know everything about bears.

Ruslar ayılar hakkındaki her şeyi bilirler.

This tree bears ugly fruits.

Bu ağaç tatsız meyveler taşıyor.

Koala bears smell like eucalyptus.

Koala ayıları okaliptüs gibi kokarlar.

Are there bears around here?

Buralarda ayılar var mı?

Stolen money never bears fruit.

Çalıntı para asla meyve vermez.

This tree bears no fruit.

Bu ağaç hiç meyve vermez.

This letter bears no signature.

- Bu mektubun imzası yok.
- Bu mektup imza taşımıyor.

The polar bears are dying.

Kutup ayıları ölüyor.

Lisa bears a grudge against Stan.

Lisa Stan'a karşı kin taşıyor.

The loan bears an 8% interest.

Kredinin %8 faizi vardır.

Wounded bears are usually very dangerous.

Yaralı ayılar genellikle çok tehlikelidir.

Panda bears live only in China.

Panda yalnızca Çin'de yaşar.

White bears live in the Arctic.

Beyaz ayılar Arktika'da yaşar.

There are bears in these woods.

Bu ormanlarda ayılar var.

She bears malice toward our group.

O bizim gruba karşı kötülük taşımaktadır.

This deposit bears three percent interest.

Bu mevduat yüzde üç faiz taşımaktadır.

This letter bears a foreign stamp.

Bu mektup bir yabancı damgası taşımaktadır.

Are there any bears around here?

Buralarda hiç ayı var mıdır?

Are polar bears bigger than grizzlies?

Kutup ayıları, Kuzey Amerika boz ayılarından daha mı büyüktür?

Are there still wild bears in Germany?

Almanya'da hâlâ yabani ayılar var mı?

This tree bears a lot of fruit.

Bu ağaç birçok meyve taşır.

This tree bears good peaches every year.

Bu ağaç her yıl iyi şeftali verir.

Two bears can't live in one cave.

İki ayı bir mağarada yaşayamaz.

Compared to tigers, bears are nice animals.

Kaplanlarla karşılaştırıldığında, ayılar güzel hayvanlardır.

Three bears lived in that little house.

Üç tane ayı, o küçük evde yaşıyordu.

I haven't seen any bears around here.

Bu çevrede hiç ayı görmedim.

Polar bears are threatened by climate change.

Kutup ayıları iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyorlar.

The university bears the name of its founder.

Üniversite kurucusunun adını taşımaktadır.

She bears an uncanny resemblance to Marilyn Monroe.

O, Marilyn Monroe'ya acayip bir benzerlik taşımaktadır.

This tree bears a lot of good fruit.

Bu ağaç birçok iyi meyve verir.

He who makes the mistake bears the consequences.

Hata yapan sonuçlarına katlanır.

Bears often scratch their backs on tree trunks.

Ayılar genellikle sırtlarını ağaç gövdelerinde kaşırlar.

Just before they hibernate, these black bears hit downtown.

Bu kara ayılar, kış uykusuna yatmadan hemen önce kendilerini şehre atıyor.

Bears live in forests and do not like people.

Ayılar ormanlarda yaşar ve insanlardan hoşlanmazlar.

And then in summer, bears a multitude of different fruit.

ve yazın çeşit çeşit meyve veriyor.

Each bears fruit for only a few days a year.

Her ağaç yılda sadece birkaç gün meyve verir.

- She bears herself very well.
- She has very good manners.

- Tutumu çok hoş.
- Çok hoş bir tutumu var.

Bears often scratch their backs on the bark of trees.

Ayılar sık ​​sık sırtlarını ağaçların kabuğunda kaşırlar.

The only natural enemies of beluga whales are polar bears.

Beluga balinalarının tek doğal düşmanı kutup ayılarıdır.

The pear tree in the garden bears a lot of fruit.

Bahçedeki armut ağacı çok meyve verir.

He gave me chapter and verse on how bears pass the winter.

O bana ayıların kışı nasıl geçirdiği hususunda bölüm ve ayet verdi.

Last Sunday my family went to the zoo to see panda bears.

Geçen Pazar ailem panda ayıları görmek için hayvanat bahçesine gitti.

Snappy coconut crabs take on one of the scariest bears on the planet;

Çevik Hindistan cevizi yengeci dünyanın en korkunç ayılarıyla karşılaşacak.

Men are like bears - the uglier they are, the more attractive they are.

Erkekler ayılar gibidir - Onlar ne kadar çirkin olursa o kadar çekici olurlar.

If you've got bears in the area, it means we've gotta be doubly careful!

Bölgede ayılar varsa iki kat dikkatli olmanız gerekir!

She bears a striking resemblance to Ingrid Bergman, one of the great cinema beauties.

O, büyük sinema güzelliklerinden biri olan Ingrid Bergman'a şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır,

For the first time in three months, the bears feel the warmth of the sun.

Ayılar üç ay sonra ilk defa güneşin sıcaklığını hisseder.

The black and white bears living in the mountains of China and Tibet are called pandas.

Çin ve Tibet dağlarında yaşayan siyah ve beyaz renkli ayılara "panda" denir.

Some people believe that polar bears walk around freely in the streets of Norway. Luckily, it's just nonsense.

Bazı insanlar kutup ayılarının Norveç sokaklarında özgürce dolaştığına inanıyor. Neyse ki, bu sadece saçmalık.

Tom collects teddy bears, postcards and stamps, old coins, stones and minerals, number plates and hubcaps - in short: almost everything.

Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.

When bears sleep or lie down, their postures depend on whether they want to get rid of heat or conserve it.

Ayıların uyuma ve yatma pozisyonları ısınmak veya serinlemek istemelerine bağlıdır.

Polar bears use their immense strength to break through the surface. But at least two-thirds of hunts will end in failure.

Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.

Bears also tend to sleep more during the day than at night, although in the summer, with twenty-four hours of light, this does not apply.

Ayılar gün içinde gece uyuduklarından daha çok uyurlar, ne var ki bu yazları, yirmi dört saat boyunca gündüz olduğundan geçerli değildir.