Translation of "Backs" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Backs" in a sentence and their turkish translations:

They take their backs

alıyorlar sırtlarına

Cats arch their backs.

Kediler sırtlarını kabartırlar.

Tom never backs down.

Tom asla geri dönmez.

Jane never backs down.

Jane asla sözünden dönmez.

I don't scratch their backs.

- Ben onların sırtını kaşımam.
- Ben onlara yağ çekmem.

The research backs this up too.

Bunu araştırmalar da destekliyor.

They keep their lice on their backs

alıyorlar sırtlarına bitlerini devam

We have our backs to the wall.

Biz iflasın eşiğindeyiz.

Don't talk about people behind their backs.

Onların arkalarından insanlar hakkında konuşma.

You shouldn't talk about people behind their backs.

İnsanların arkasından konuşmamalısın.

Japanese women carry their babies on their backs.

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.

He can only criticize people behind their backs.

O, kişileri sadece arkalarından eleştirebilir.

Bears often scratch their backs on tree trunks.

Ayılar genellikle sırtlarını ağaç gövdelerinde kaşırlar.

Don't say bad things about others behind their backs.

Onların arkasından başkaları hakkında kötü şeyler söyleme!

You shouldn't talk about your friends behind their backs.

Arkadaşlarının hakkında onların arkasından konuşmamalısın.

Sick men were moaning on the backs of camels.

Bazı hasta adamlar develerin sırtında inliyordu.

How many humps do camels have on their backs?

Develerin sırtında kaç tane hörgüç var?

We must not speak ill of others behind their backs.

Başkaları hakkında arkalarından kötü konuşmamalıyız.

You must not speak ill of others behind their backs.

Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın.

Bears often scratch their backs on the bark of trees.

Ayılar sık ​​sık sırtlarını ağaçların kabuğunda kaşırlar.

Some scorpions and spiders carry their babies on their backs.

Bazı akrep ve örümcekler yavrularını üstlerinde taşır.

You ought not to speak ill of others behind their backs.

Başkalarını arkalarından kötülememelisiniz.

Tom always looks in the rearview mirror before he backs up.

Tom her zaman geri gitmeden önce dikiz aynasına bakar.

Sea otters love to eat clams while swimming on their backs.

Deniz samuru, sırtüstü yüzerken istiridye yemeyi seviyor.

Banks will try to lend you an umbrella on a sunny day, but they will turn their backs on a rainy day.

Bankalar güneşli günde sana şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu günde sırtlarını dönerler.