Translation of "Attracted" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Attracted" in a sentence and their turkish translations:

attracted foreign

yabancı sermayeyi ülkeye çekti ve

She attracted our attention.

O, bizim dikkatimizi çekti.

I'm attracted to Mary.

Ben Mary'den etkilendim.

I'm attracted to you.

Sen bana çekici geliyorsun.

I'm attracted to him.

Ona ilgi duyuyorum.

Something attracted Tom's attention.

Bir şey Tom'un dikkatini çekti.

I'm attracted to Tom.

Ben Tom'dan etkilendim.

Layla attracted Fadil's attention.

Leyla, Fadıl'ın dikkatini çekti.

Tom attracted Mary's attention.

Tom Mary'nin ilgisini çekti.

I'm attracted to brunettes.

Ben esmerlerin çekimine kapılıyorum.

I'm attracted to blondes.

Ben sarışınların çekimine kapılıyorum.

- I think she's attracted to you.
- I think he's attracted to you.

Onun senin için çekici olduğunu düşünüyorum.

His concert attracted many people.

Konseri birçok kişiyi çekti.

I felt attracted to Tom.

Tom'un çekimine kapılmış hissettim.

You're so attracted to me.

Benim için çok çekicisin.

Which quickly attracted more protesters.

Bu da, hızla daha fazla protestocu geldi.

Are you attracted to her?

Ona ilgin var mı?

Are you attracted to him?

Ona ilgin var mı?

Are you attracted to me?

Bana ilgin var mı?

Tom was attracted to Mary.

Tom Mary'nin çekimine kapıldı.

Tom's experience attracted considerable attention.

Tom'un deneyimi büyük ilgi gördü.

Tom seems attracted to Mary.

Tom Mary'ye ilgi çekici görünüyor.

Bugs are attracted to light.

- Işık böcekleri çeker.
- Böcekler ışığa gelir.

He's attracted to Asian girls.

O Asyalı kızlar için ilgi çekici.

He's attracted to Asian women.

- Asyalı kadınları çekici buluyor.
- Asyalı kadınlara ilgi duyuyor.

She's attracted to black men.

O siyah erkeklere cazip geliyor.

Moths are attracted by light.

Güveler ışık tarafından çekilirler.

Her voluptuous body attracted me.

Onun seksi vücudu beni cezbetti.

This conference attracted 150 diplomats.

Bu konferans 150 diplomat çekti.

He attracted many people's attention.

O birçok insanın dikkatini çekti.

Tom's studies soon attracted interest.

Tom'un çalışmaları kısa süre içinde ilgi çekti.

A noise attracted Tom's attention.

Bir ses Tom'un dikkatini çekti.

Tom is attracted to girls.

Tom kızların çekimine kapılıyor.

He seemed attracted to her.

Onu etkilemişe benziyordu.

She seemed attracted to him.

- Ondan hoşlanmış görünüyordu.
- Ondan etkilenmiş gibiydi.

Insects are attracted to light.

Böcekler ışığa gelir.

She attracted me at first sight.

O (kız) beni ilk görüşte etkiledi.

I was attracted to the girl.

Ben kızın cazibesine kapıldım.

He was attracted by her smile.

O, onun gülümsemesinden etkilendi.

He was attracted to the woman.

O, kadından etkilendi.

I think she's attracted to you.

Onun senin için çekici olduğunu düşünüyorum.

What exactly attracted you to Tom?

Sizi tam olarak Tom'a çeken ne?

Tom is clearly attracted to Mary.

Tom açıkça Mary'nin çekimine kapıldı.

Tom is clearly attracted to you.

Tom açıkça sizden etkilendi.

What first attracted you to Tom?

İlk olarak seni Tom'a çeken ne?

I'm just not attracted to you.

Sana ilgi duymuyorum sadece.

Tom is obviously attracted to Mary.

Tom açıkçası Mary'yi cezbetti.

I was instantly attracted to her.

Ondan hemen etkilendim.

The soccer game attracted a large crowd.

Futbol oyunu büyük bir kalabalığı cezbetti.

We're attracted to each other, aren't we?

Birbirimize ilgi duyuyoruz, değil mi?

I've always been attracted to older women.

Ben her zaman daha yaşlı kadınlara çekildim.

When he fell he attracted a dog.

Düştüğünde bir köpeğin ilgisini çekti.

Mary is not attracted to Asian men.

Mary, Asyalı erkeklere çekici gelmiyor.

The event attracted more than 300 people.

Etkinlik 300'den fazla kişiyi çekti.

Her beauty attracted everyone in the room.

Onun güzelliği odadaki herkesi cezbetti.

Tom certainly attracted a lot of attention.

Tom kesinlikle çok dikkat çekti.

Layla was attracted to that tough guy.

Leyla o sert adamı cezbetti.

Why are moths attracted to artificial lights?

Güveler neden yapay ışıklara çekilir?

He attracted votes away from both candidates.

O her iki adaydan da oy topladı.

Her dress attracted everyone's attention at the party.

Onun elbisesi partide herkesin dikkatini çekti.

There's no denying that I'm attracted to you.

İnkar edilemez bir şey varsa sizden etkilendim.

People seem to be magnetically attracted to Tom.

İnsanlar Tom 'a manyetik olarak çekilmiş gibi görünüyor.

Some young women are attracted to bad boys.

Bazı genç kadınlar kötü oğlanları cezbediyor.

That's a brilliant solution because this attracted those people

Bu mükemmel bir çözümdü çünkü Londra'da yaşayıp şehri çok iyi bilen

- She was attracted to him like a moth to a flame.
- He was attracted to her like a moth to a flame.

O büyülenmiş gibi onun cazibesine katıldı.

I am attracted to a certain boy in my class.

Bizim sınıfta belli bir çocuktan etkileniyorum.

- Tom was attracted to Mary.
- Tom was impressed by Mary.

Tom, Mary'den etkilendi.

Because females are the only mosquitoes that are attracted to humans.

çünkü insanlardan etkilenen sivrisinekler sadece dişiler.

The way he spoke attracted the attention of a famous writer.

Onun konuşma şekli ünlü bir yazarın dikkatini çekti.

Mosquitoes seem to be more attracted to people wearing dark clothes.

Sivrisinekler koyu giysiler giyen insanlar için daha çekici görünmektedir.

They were attracted to each other like moths to a flame.

Onlar büyülenmiş gibi birbirlerinin cazibesine katıldı.

Sami didn't just attract Layla. He attracted other women as well.

Sami sadece Leyla'yı çekmedi. Diğer kadınları da kendine çekti.

He was attracted to her like a moth to a flame.

O büyülenmiş gibi onun cazibesine katıldı.

Tom and Mary seem to be attracted to each other, don't they?

Tom ve Mary birbirlerinden hoşlanıyorlar gibi görünüyorlar, değil mi?

I was attracted to the idea of helping others and getting money.

Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.

Has attracted many teachers and experts to it, and then it began the

BAE birçok öğretmeni ve uzmanı kendisine çekmiş

Gravity is the natural force by which objects are attracted to each other.

Yerçekimi, nesnelerin birbirine çekildiği doğal güçtür.

- Something caught Tom's attention.
- Something has caught Tom's attention.
- Something attracted Tom's attention.

Bir şey Tom'un dikkatini çekti.

Texas’s economic boom has attracted a great deal of ethnic and cultural diversity, contributing

Teksas'ın ekonomik büyümesi büyük oranda etnik ve kültürel çeşitliliği çekti. Austin

Tom attracted a crowd of children as soon as he started playing his bongos.

Tom bongosunu çalmaya başlar başlamaz çocuklardan oluşan bir kalabalığı çekti.

And this is how London created a virtuous circle that attracted more and more people.

Ve Londra daha ve daha fazla insanı çekien bu değerli halkayı oluşturdu.

In recent years, some Muslim countries have prospered and attracted the attention of the world.

Son yıllarda, bazı Müslüman ülkeler zenginleşmiş ve dünyanın dikkatini çekmişlerdir.

Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.

A wily hunter, Christopher Columbus once donned a red riding hood and went into the forest. Without a doubt, he attracted the Big Bad Wolf, grabbed him, and dragged the screaming wolf back to his ship.

Bir kurnaz avcı, Christopher Columbus bir zamanlar kırmızı bir başlık giydi ve ormana gitti. Şüphesiz, o büyük kötü kurdu cezbetti, onu yakaladı, ve bağıran kurdu gemisine geri götürdü.