Examples of using "Accomplish" in a sentence and their turkish translations:
- Bunun getirisi ne olacak?
- Bu neyi halledecek?
Bunu başarabilirsin.
O neyi başaracak?
Bu ne başaracak?
Ne başardın?
Bu neye yaradı?
Tom hiçbir şey başarmayacak.
Tom neyi başardı?
- Pek bir şey başaramadık.
- Fazla bir başarı elde edemedik.
Bunu,
Görevimizi bitirmeliyiz.
Bunu nasıl başardın?
O, hedeflerine ulaştı mı?
Başaramayacağımız bir şey yok.
Sen onu nasıl başardın?
Bunu nasıl başarabiliriz?
Anne bir şey başarmayacak.
Görevi başardın mı?
- Hedeflerini gerçekleştirdin mi?
- Hedeflerine ulaştın mı?
Ölü insanlar hiçbir şey yapamazlar.
Sanırım Tom bir şey başarmayacak.
Başarmak kolay olmalıydı.
Teknolojinin başaramadığı şeyi onların illüzyonları başarıyor.
O bir şey başarmış gibi görünmüyordu.
Yapacak bir görevimiz var.
Ne başarmayı umuyordun?
Ne başarmayı umuyorsun?
Ne başarmayı umuyordunuz?
Tom bir şey başarıyor gibi görünmüyor.
Yapacak bir işim var.
Bütün bunları nasıl bitirdin?
Tom'un onu başarabileceğini umuyorum.
Bu planı gerçekleştirmek imkansız.
Bir şey başarıyor gibi görünmüyoruz.
Aslında neyi başarmaya çalıştığınızı görün.
Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım.
beceri ya da düşünce olarak kullanıyorum.
Bazı şeyleri başarabilmek için şans lazım ya
Bu görevi tamamlamak benim için olanaksız.
Amacıma adım adım ulaşacağım.
Tom bugün bir sürü şeyi başarıyla tamamladı.
Onlar hâlâ hedeflerine ulaşabilirler, sanırım.
Bir risk almadan hiçbir şeyi başaramazsın.
Tom başarmayı umduğu her şeyi başaramadı.
Yapmak istediklerimi çoktan yaptım.
yaşamları dâhil her şeyi riske atan insanlar.
Harika bir şey başarmadan önce direnmelisiniz.
Söylemek kolaydır ve başarmak zordur.
Neye mal olursa olsun onu başaracağım.
Ne pahasına olursa olsun onu başaracağım.
Ona şans verilince, bunu tamamlayacağını kim biliyor?
Yapmaya kalktığın şeyi başardın mı?
Bu iş benim yapamayacağım kadar zordur.
Biz başarabildiklerimizle çok gurur duyuyoruz.
Piyano derslerinizle ne yapmak istiyorsunuz?
Tom yapabildiği şeylerden gurur duyuyor.
Bunu nasıl başardın?
O sadece sizin için en önemli olan şeyi yapabilmenizi sağlar.
Meristokrasinin mesajına göre başardığınız şeysiniz.
Hedeflerine ulaşmak için şiddete başvurmayacaklarını umuyorum.
İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil.
Tom başarabildiği şeylerden çok gurur duyuyor.
Tom yapmak için başladığı her şeyi başarabildi.
Tom başaramayacağını düşündüğümüz şeyi başardı.
Sami hac vazifesi için Suudi Arabistan'a gitti.
Tom başarabildiğinden oldukça gurur duyuyor.
Sanırım Tom yapmak istediği bir şeyi başarabilirdi.
Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.
- Onu başarmayı nasıl becerdin?
- Onu nasıl başarabildiniz?
Üç yıl sürse bile, amacınızı gerçekleştirmelisiniz.
On yılımı alsa bile, işi başarmaya kararlıyım.
Hayatta bir şey başarmak istiyorum.
Tom onu nasıl başardı?
Büyük işleri başarmak için sadece hareket etmemeliyiz aynı zamanda hayal kurmalıyız; sadece planlamamalıyız aynı zamanda inanmalıyız.