Translation of "What'll" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "What'll" in a sentence and their turkish translations:

What'll change?

Ne değişecek?

What'll happen?

Ne olacak?

What'll we do?

Ne yapacağız?

What'll happen next?

Ardından ne olacak?

What'll happen now?

Şimdi ne olacak?

What'll Tom bring?

Tom ne getirecek?

What'll I need?

Neye ihtiyacım olacak?

What'll you need?

Neye ihtiyacın olacak?

What'll you pack?

Ne paketleyeceksin?

What'll you eat?

Ne yiyeceksin?

What'll that solve?

O neyi çözecek?

What'll Tom think?

Tom ne düşünecek?

What'll Tom win?

Tom ne kazanacak?

What'll you do?

Ne yapacaksın?

What'll this accomplish?

- Bunun getirisi ne olacak?
- Bu neyi halledecek?

What'll that cost?

O kaça mal olacak?

What'll Tom say?

Tom ne diyecek?

What'll you buy?

Ne satın alacaksın?

What'll you do tomorrow?

Yarın ne yapacaksınız?

What'll your choice be?

Tercihin ne olacak?

What'll Tom do tomorrow?

Tom yarın ne yapacak?

What'll Tom do now?

Tom şimdi ne yapacak?

This is what'll happen.

Olacak bu işte.

What'll you do next?

Daha sonra ne yapacaksın?

What'll you do there?

Orada ne yapacaksın?

What'll you be doing?

Ne yapıyor olacaksın?

What'll happen to me?

Bana ne olacak?

What'll happen to you?

Sana ne olacak?

Tell me what'll happen.

Bana ne olacağını anlat.

What'll you give me?

Bana ne vereceksin?

What'll we talk about?

Ne hakkında konuşacağız?

What'll we do now?

Şimdi ne yapacağız?

What'll it cost me?

Bu bana neye mal olacak?

What'll happen to them?

Onlara ne olacak?

What'll it be, Tom?

Ne olacak, Tom?

What'll you do then?

O zamana kadar ne yapacaksın?

Who knows what'll happen?

Ne olacağını kim bilir?

What'll happen to him?

Ona ne olacak?

What'll you tell her?

Ona ne söyleyeceksin?

What'll you give us?

Bize ne vereceksin?

What'll you give them?

Onlara ne vereceksin?

What'll we give them?

Onlara ne vereceksin?

What'll happen to us?

Bize ne olacak?

What'll you eat today?

Bugün ne yiyeceksin?

What'll I tell her?

Ona ne söyleyeceğim?

What'll it be like?

Bu nasıl olacak?

What'll we call it?

Biz ona ne diyeceğiz?

What'll you tell Tom?

Tom'a ne söyleyeceksin?

What'll Tom do next?

Tom daha sonra ne yapacak?

What'll you drink, Tom?

Ne içersin, Tom?

What'll happen to her?

Ona ne olacak?

What'll the results be?

Sonuçlar ne olacak?

What'll the outcome be?

Sonuç ne olacak?

Tell us what'll happen.

- Ne olacağını bize söyle.
- Ne olacağını bize anlat.

What'll it cost you?

Bu sana kaça mal olacak?

What'll you do today?

- Bugün ne yapacaksın?
- Bugün ne yapacaksınız?

- No one knows what'll happen next.
- Nobody knows what'll happen next.

Bundan sonra ne olacağını kimse bilmiyor.

- What'll you be doing over the weekend?
- What'll you do this weekend?

Hafta sonunda ne yapıyor olacaksın?

What'll they think of next?

Onlar bir dahaki sefere ne düşünecekler?

I don't know what'll happen.

Ne olacağını bilmiyorum.

Nobody can foresee what'll happen.

Kimse ne olacağını öngöremez.

I can't control what'll happen.

Ne olacağını kontrol edemiyorum.

I can't predict what'll happen.

Ne olacağını tahmin edemem.

What'll they do to Tom?

Onlar Tom'a ne yapacak?

What'll Tom do with that?

Tom onunla ne yapacak?

What'll Tom do with it?

Tom onunla ne yapacak.

Everyone knows what'll happen next.

Daha sonra ne olacağını herkes biliyor.

What'll grow in this soil?

Bu toprakta ne yetişecek?

What'll happen to Tom now?

Şimdi Tom'a ne olacak?

So, what'll you give me?

Yani, bana ne vereceksin?

You never know what'll happen.

- Ne olacağını asla bilemezsiniz.
- Ne olacağını asla bilmiyorsun.

What'll you do with it?

Onunla ne yapacaksın?

- What will happen?
- What'll happen?

Ne olacak?

What'll you do tomorrow night?

Yarın gece ne yapacaksın?

We all know what'll happen.

Ne olacağını hepimiz biliyoruz.

What'll happen to you now?

Şimdi sana ne olacak?

What'll happen to them now?

Şimdi onlara ne olacak?

What'll happen to him now?

Şimdi ona ne olacak?

What'll happen to her now?

Şimdi ona ne olacak?

What'll you do to us?

Bizim için ne yapacaksın?

What'll you do to them?

- Onlar için ne yapacaksın?
- Onlara ne yapacaksınız?

What'll they do to you?

Onlar senin için ne yapacak?

What'll they do to him?

Onlar onun için ne yapacak?

What'll they do to her?

Onlar onun için ne yapacak?

What'll Tom think of next?

- Tom bir dahaki sefere ne düşünecek?
- Tom daha sonra ne düşünecek?

I know exactly what'll happen.

Ne olacağını tam olarak biliyorum.

What'll happen to us now?

Şimdi bize ne olacak?

Tom doesn't know what'll happen.

Tom ne olacağını bilmiyor.

We don't know what'll happen.

Ne olacağını bilmiyoruz.

I'm not sure what'll change.

Ne değişeceğinden emin değilim.

What'll Tom say to Mary?

Tom, Mary'ye ne söyleyecek?

What'll Tom give to Mary?

Tom Mary'ye ne verecek?

What'll you do this weekend?

Bu hafta sonu ne yapacaksın?

- Nobody knows what will happen.
- No one knows what'll happen.
- Nobody knows what'll happen.

Ne olacağını hiç kimse bilmiyor.

- What's going to happen?
- What'll happen?

Ne olacak?

What'll you do after school today?

Bugün okuldan sonra ne yapacaksın?

I know what'll cheer you up.

- Seni neyin ferahlatacağını biliyorum.
- Seni neyin keyiflendireceğini biliyorum.
- Seni neyin mutlu edeceğini biliyorum.
- Sizi neyin neşelendireceğini biliyorum.
- Sizi neyin keyiflendireceğini biliyorum.