Translation of "Climate" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Climate" in a sentence and their turkish translations:

Alarmed climate activists

Panik haldeki iklim aktivistleri

- The climate of Japan is mild.
- Japan's climate is temperate.

Japonya'nın iklimi ılımandır.

I'm a climate scientist,

Ben bir iklim bilimciyim,

Both factors influence climate

Bu ikisi de iklimi etkiliyor

Climate change is happening,

İklim değişikliği gerçekleşiyor,

It's a terrible climate.

Berbat bir iklim var.

The climate is changing.

İklim değişiyor.

Japan's climate is temperate.

Japonya'nın iklimi ılımandır.

What's your favorite climate?

Senin en sevdiğin iklim nedir?

Climate change is real.

İklim değişikliği gerçektir.

Our climate is changing.

İklimimiz değişiyor.

Has the climate changed?

- İklim değişti mi?
- Ortam farklılaştı mı?

- I am accustomed to the climate.
- I'm accustomed to the climate.

Ben iklime alışığım.

- Climate change is not a hoax.
- Climate change isn't a hoax.

İklim değişikliği bir aldatmaca değildir.

From climate catastrophe to authoritarianism,

İklim felaketinden otoriteryen rejime kadar

To fight climate change together,

birlikte iklim değişikliğine karşı savaşmalı,

Can we cure climate change?

İklim değişikliğine çare bulabilir miyiz?

Dramatically changing our climate future.

ve gelecekteki iklimimizi büyük ölçüde değiştirir.

climate change and soil degradation.

iklim değişikliği ve toprak bozunumu.

This is a terrible climate.

Bu berbat bir iklim.

The climate affected his health.

İklim onun sağlığını etkiledi.

The climate here is mild.

- Burada iklim ılımandır.
- Burada iklim yumuşaktır.

Canada has a cold climate.

- Kanada soğuk bir iklime sahiptir.
- Kanada'nın soğuk bir iklimi vardır.

Japan has a mild climate.

- Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
- Japonya ılıman bir iklime sahiptir.

I like the Brazilian climate.

Brezilya iklimini severim.

The Earth's climate is fragile.

Dünya'nın iklimi kırılgandır.

Is climate change really happening?

İklim değişikliği gerçekten oluyor mu?

He's a climate change denier.

O bir iklim değişikliği inkarcısıdır.

Tom is a climate scientist.

Tom bir iklim bilimcisidir.

I like the climate here.

Buranın iklimini seviyorum.

Climate change is not the problem.

Sorun, iklim değişikliği değil.

Increasingly, I'm also meeting climate refugees.

Sayıları giderek artan iklim mültecileri de görüyorum.

Are sanctioned for wrecking the climate.

şirketler ve politik güçler bulunmuyor.

Would significantly reduce the climate impacts.

iklimin etkilerini belirgin biçimde düşürebilir.

I school striked for the climate.

İklim için okulu boykot ettim.

Like Deep Decarbonization for climate change

iklim değişikliği için derin dekarbonizasyon

For each climate threat we mention.

veya destekleyici çerçeve sunmalıyız.

The new psychology of climate action

İklim eyleminin yeni psikolojisi

A world changed by climate change

iklim değişikliğiyle değişmiş bir dünya

And helping with climate change mitigation.

olacak toprakla sonuçlanır.

The cold climate affected his health.

Soğuk iklim onun sağlığını etkiledi.

Swallows migrate to a warm climate.

Kırlangıçlar sıcak iklime göç ederler.

That country has a mild climate.

- O ülke ılıman bir iklime sahiptir.
- O ülkenin ılıman bir iklimi vardır.

The island has a mild climate.

Ada ılıman bir iklime sahiptir.

The climate is moist and warm.

İklim nemli ve sıcak.

Climate change is a global problem.

İklim değişikliği küresel bir sorundur.

This island has an ideal climate.

Bu adanın kusursuz bir iklimi var.

Seattle has a very wet climate.

Seattle çok yağışlı bir iklime sahiptir.

Global climate change is everybody's problem.

Küresel iklim değişikliği herkesin sorunudur.

This country has a harsh climate.

Bu ülkenin sert bir iklimi var.

I've gotten used to this climate.

Bu iklime alıştım.

Kiribati is threatened by climate change.

- Kiribati iklim değişikliği tehdidi altındadır.
- Kiribati iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyor.

The climate here is generally mild.

Burada iklim genellikle ılımandır.

This country has a mild climate.

Bu ülke ılıman bir iklime sahiptir.

This climate doesn't agree with me.

Bu iklim bana iyi gelmiyor.

That island has a tropical climate.

- O ada tropikal bir iklime sahiptir.
- O adanın tropikal bir iklimi vardır.

Cairo has a very warm climate.

Kahire'nin çok sıcak bir iklimi var.

Climate change is our greatest challenge.

İklim değişikliği en büyük sorunumuzdur.

I don't like the climate here.

Buranın havasını sevmedim.

- The climate here does not agree with me.
- The climate here doesn't agree with me.

Buradaki iklim bana iyi gelmiyor.

- I am here to talk about climate change.
- I'm here to talk about climate change.

İklim değişikliği hakkında konuşmak için buradayım.

And I'm not talking about climate change.

İklim değişikliğinden bahsetmiyorum.

This will cause rounds of climate gentrification,

Bu, iklim nezihleştirme rantına neden olacak

People are migrating because of climate change,

insanlar iklim değişikliği yüzünden göç ediyor

But including economic migrants and climate refugees.

yasalarımızdan tüm insanların insanlık onuruna saygılı olmasını talep etmeliyiz.

Even most climate scientists or green politicians

Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçi bile dünyanın her yerine

Even if climate change stopped right now,

Şu an iklim değişikliği dursa bile

Climate has reached a global crisis point.

İklim, küresel bir kriz noktasına ulaştı.

Let's flood the world with climate activists.

ve dünyayı iklim aktivistleri ile donatalım.

Lead the global fight against climate change.

İklim değişikliğine karşı küresel savaşa önderlik etmeleri.

But long-term climate stability is strange,

Ancak uzun süreli iklim dengesi tuhaf,

A climate that stays benign for eons --

sonsuzluk için iyi huylu kalan bir iklim.

If climate change doesn't kill us all,

İklim değişikliği hepimizi öldürmezse

So here are the facts about climate.

İşte, iklim hakkındaki gerçekler.

In general, Japan has a mild climate.

Genel olarak Japonya'nın ılıman bir iklimi vardır.

What do you know about climate change?

İklim değişikliği hakkında ne biliyorsun?

What's the climate like in your country?

Ülkenizde iklim nasıl?

Coral reefs are threatened by climate change.

Mercan resifleri iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyor.

How is the climate in your country?

Senin ülkende iklim nasıl?

The climate is mild in this country.

Bu ülkede iklim ılımandır.

No plant can grow in this climate.

- Bu iklimde hiçbir bitki büyüyemez.
- Bu iklimde hiçbir bitki yetişemez.

India has a different climate from England.

Hindistan'ın İngiltere'den farklı bir iklimi var.

Polar bears are threatened by climate change.

Kutup ayıları iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyorlar.

- London's climate differs from that of Tokyo.
- The climate in London is different to that of Tokyo.

Londra'nın iklimi Tokyo'nunkinden farklıdır.

I never planned to become a climate activist.

İklim aktivisti olacağımı hiç düşünmemiştim.

And now, standing here as a climate activist,

ve şimdi bir iklim aktivisti olarak huzurlarınızda bulunuyor,

But the climate crisis has already been solved.

İklim krizi zaten çözüldü.

More capacity to navigate a climate-changing world.

bir dünyayı yönlendirmede daha yüksek bir kapasite demek.

The gender-climate connection extends beyond negative impacts

Cinsiyetle iklimin bağlantısı negatif etkilerin ve güçlü çözümlerin

Or nature, the fluxes of nature, climate change,

Doğayla, doğanın değişimiyle, iklim değişikliğiyle