Translation of "Zaklamp" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Zaklamp" in a sentence and their turkish translations:

Geef me je zaklamp.

Bana fenerini ver.

Tom gaf Mary de zaklamp.

Tom Mary'ye el fenerini uzattı.

Of ik gebruik een normale zaklamp...

Ya da normal bir el feneri kullanabilir

Niemand had een zaklamp bij zich.

Hiç kimsenin el feneri yoktu.

Deze zaklamp heeft twee batterijen nodig.

Bu el fenerinin iki pile ihtiyacı var.

- Heb je een zaklamp nodig?
- Hebben jullie een zaklamp nodig?
- Hebt u een zaklamp nodig?
- Heeft u een zaklantaarn nodig?
- Heb je een zaklantaarn nodig?

Bir el fenerine ihtiyacınız var mı?

Het is geen gewone zaklamp, het is ultraviolet.

Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.

Doe je zaklamp uit, ze zal je zien.

El fenerini kapatsana, seni görecek.

Tom hield een kleine zaklamp vast in zijn rechterhand.

Tom sağ elinde küçük bir el feneri tutuyordu.

Tom deed zijn zaklamp aan en ging de grot in.

Tom fenerini açtı ve mağaraya girdi.

Wat denk je? Gebruiken we de zaklamp en de doorzichtige fles? Of gebruiken we het uv-licht?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

Wat denk je? Gebruiken we de zaklamp en de doorzichtige fles? Of gebruiken we het uv-licht?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?