Translation of "Vork" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Vork" in a sentence and their turkish translations:

- Er ontbreekt een vork.
- Er ontbreekt één vork.

- Bir çatal eksik.
- Bir tane çatal eksik.

Er ontbreekt een vork.

Bir çatal eksik.

Deze vork is vies.

Bu çatal kirli.

De vork is klein.

Çatal küçük.

Ik gebruik de vork.

Ben çatal kullanırım.

Er ontbreekt één vork.

Bir çatal kayıp.

Daar is een vork.

Bir çatal var.

Hier is een vork.

Burada bir çatal var.

Dit is een vork.

Bu bir çatal.

De vork is vies.

Çatal kirli

De vork is gebogen.

Çatal bükülmüş.

Deze vork is niet schoon.

Bu çatal temiz değil.

Ik liet een vork vallen.

Bir çatal düşürdüm.

Ze eten met mes en vork.

Onlar, bir bıçak ve çatalla yemek yerler.

Een vork viel van de tafel.

Masadan bir çatal düştü.

Ik heb een schone vork nodig.

Temiz bir çatala ihtiyacım var.

Ik heb een mes en een vork.

Bir bıçak ve bir çatalım var.

Ik heb een lepel, vork en mes nodig. Bedankt.

Bir kaşık, bir çatal ve bir bıçağa ihtiyacım var. Teşekkür ederim.

Wij gebruiken stokjes in plaats van vork en mes.

Biz bıçak ve çatal yerine yemek çubuklarını kullanırız.

Italianen gebruiken alleen hun vork om spaghetti te eten.

İtalyanlar makarna yemek için yalnızca çatallarını kullanırlar.

Laat ons even herhalen: beker, bord, mes, vork, lepel, theelepeltje.

Tekrarlayalım: bardak, tabak, bıçak, çatal, kaşık, çay kaşığı.

Mensen die met een vork eten, wonen voornamelijk in Europa, Noord-Amerika en Latijns Amerika; mensen die met stokjes eten, wonen in Oost-Azië, en mensen die met hun vingers eten wonen in Afrika, het Nabije Oosten, Indonesië en India.

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.