Examples of using "Strijken" in a sentence and their turkish translations:
Ütü yapmaktan nefret ederim.
O pantolonunu ütületti mi?
Gömleğimi ütülemek zorundayım.
O, elbisesini ütülüyordu.
Ben mendillerimi ütülüyorum.
Eğer İsviçre'yi ütülersen Almanya'dan daha büyük olurdu.
Eşarbımdaki etiket "Yıka ve tersyüz ütüle" diyor. Bunu nasıl yapmam gerektiğini merak ediyorum.