Examples of using "Grap" in a sentence and their turkish translations:
Ne şaka ama!
Ben fıkrayı anlamadım.
Bu bir şaka.
Bu bir şaka değil.
Şaka nedir?
Bu bir şaka.
Bana bir fıkra anlat.
Bu bir şaka değildi.
Bu fıkra çok eski!
Bu bir şaka.
Şakayı anlamadım.
Onun esprisini anlayamadım.
Ben onun şakasını anlamadım.
O sadece bir şakadır.
- Ben onu şaka olarak söylemiştim.
- Bu bir şaka olarak yapılmıştı.
Ragnar'ın şakası Kral Ella üzerineydi ve Vöggr'ün şakası Kral Hjorvard'daydı.
Şaka yapıyor olmalısın!
- Bu tamamen büyük bir şaka.
- Tüm bunlar eşek şakası gibi.
O şakayı anlayamadı.
- Ne şaka ama!
- Aman ne komik!
O, şakayı anlayamadı.
Ne bu, eşek şakası mı?
Bana bunun bir şaka olduğunu söyle.
- Biri espri yapınca hep gülerim.
- Fıkra anlatılınca hep gülüyorum.
Uzun zamandır o espriyi duymadım.
Onun söylediklerine takılma. Şakaydı sadece.
Onun tehdidinin sadece bir şaka olduğunu düşündük.
ilk esprimi bile yapmadan önce
Sadece şaka yapıyorum.
O, fıkrayı duyunca kahkahaya boğuldu.
- Duyduğum en kötü şaka.
- Bu duyduğum en kötü şaka.
Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır.
Bana bu şakayı anlattıkları zaman kıçımla güldüm.
"Çok güzel bir şakaydı" diyor, "peki, seni bırakacağız".
Bu durumda olabileceğimizin en iyisi o fıkradaki yaşlı kadın...
Dalga geçmiyorum.
Ve şaka aslında Kral Ella hakkında, çünkü bu çiftlik sözlüğü, domuzcuklar
Bu aslında tavır ve bir tür şakadan hoşlanma meselesi.
Onun şakasına güldüm.