Examples of using "لكنني" in a sentence and their turkish translations:
Kahverengi tenliyim.
Ama eleştirilere çok aldırmıyorum.
Ama tercüme edemiyorum.
Ama iş arıyorum yani.
Ama tatmin olmamıştım.
Ama yapmadım.
ama yine de şarkı söylemeye devam ettim.
Ama hayatımın geri kalanında birçok faydasını gördüm.
"Ama değişmek istiyorum
ama yapabileceğime inanmıyorum" oluyor.
ama koşuyorum ve geri dönüp baktığım zaman
Ama bir kredi aldım, ardından bir kredi daha.
Ama fırsatımı kaybettiğimin farkındaydım.
Ama ben burada durmakla kalmadım.
fakat ben bu konunun uzmanı değilim
çok dindar değil, rahat, oldukça özgürlükçü.
fakat konuşma şöyle bir şey olabilir:
Nasıl bir beklentide olmam gerektiğini bilmesem de en kötüsüne hazırdım.
Ama ben onu hiçbir zaman insanların önüne çıkarmak istememiştim.
Ama bunun mümkün olmadığını biliyordum.
Bağlandığıma güveniyorum.
Fakat tekrar söylüyorum onlara kızmayın
Çok dikkatliydim fakat soğuk aldım.
"Sen bir turiste benziyorsun." "Fakat ben bir turistim!"
Fakat geri döndüm, hala buradayım ve hayatımı yaşıyorum.
Fakat çok ağır bir depresyonu olan bir hastam vardı
Ancak kitaplarıma daha derinden bakmayı öğrendikçe,
ama ben yine dinlemez yine oynardım
Çok kolay bir çocukluk değildi evet, ama her dakikasını sevdim
Fakat bunun her zaman böyle olmadığını da öğrendim.
Bu mektupları, aklımda büyükannemle yazdığım için
farz edelim ki mümkün bence değil ama farz edelim ki mümkün
Onun yüzünü hatırlayabiliyorum ama onun adını hatırlayamıyorum.
Acıya yer ayrıldığında neler olabileceğini gördüm.
ama alt edilemeyecek canavarlar olduğunu düşünmüyorum.
Ama ben hiç bırakmadım. Her gün o alıştırmayı yaptım.
ama hafızama alamıyorum, dedim ki bunları da yeneceğim.
ama artık bu sorunu çözmede okulların yeterliklerini sorgulamıyorum.
"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.
Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.