Translation of "‫خذ" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "‫خذ" in a sentence and their turkish translations:

- خذ وقتك.
- خذ وختك

Acele etmeyin.

خذ احتياطك

Önleminizi alın

خذ راحتك.

- Sakin ol.
- Rahat ol.

"خذ." "شكرا."

"Hadi bakalım." "Teşekkürler."

تفضّل خذ واحدة.

Lütfen birini alın.

خذ ما تريد

Ne istiyorsan al.

خذ مفاتيح سيّارته.

Onun araba anahtarlarını al.

خذ ما تحتاجهُ.

İhtiyacın olanı al.

خذ الكرسي الآخر.

Başka bir sandalye al.

- خذ حبتين بعد الأكل.
- خذ حبتين من الدواء بعد الأكل.

Yemekten sonra iki kapsül al.

- خذ ما تحتاج من الوقت.
- خذ كل الوقت الذي تحتاجه .

Her zaman ihtiyacın olanı al.

خذ وقتك ،يا يوشيدا..

Aceleye getirme, Yoshida.

خذ أي الكتابين تريد.

Her iki kitabı da alabilirsin.

خذ من غناك لفَقْرك.

- Damlaya damlaya göl olur.
- Tasarruf edilen bir peni kazanılan bir penidir.

خذ قدر ما تريد.

İstediğiniz kadar alın.

خذ هذا أو ذاك.

Bunu ya da şunu al.

- خذ وقتك ، لسنا مستعجلين.
- خذ وقتك ، لست في عجلة من أمري.

Acele etme. Aceleye gerek yok.

‫خذ الجسم وتخلص من الرأس.‬

Gövdeyi ayırıp başını atın.

‫خذ الجسم ‬ ‫وتخلص من الرأس.‬

Gövdeyi ayırıp başını atın.

خذ ما تشاء من الوقت.

Her zaman istediğini al.

خذ الحكمة من أفواه المجانين.

Aptallar bile iyi tavsiye verebilir.

خذ هذا الكرسي فهو صلب.

Bu sandalyeyi al. O sağlam.

خذ ذاك الجليد على سبيل المثال.

Örneğin, şu buzulu ele alalım.

لكن خذ بعين الاعتبار ما يحصل

Ancak şunu düşünün,

خذ مظلة معك في حال أمطرت.

Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.

- تناول هذه الأقراص.
- خذ هذه الأقراص.

- Şu ilaçları iç.
- Bu hapları al.
- Bu hapları yut.

خذ نفسك، أليس كذلك؟ أجلس قليلاً، لا.

Bir soluklan değil mi, bir otur. Hayır.

خذ وقتك ، لست في عجلة من أمري.

Acele etmeyin. Acele yok.

فقط اذهب و خذ قسطا من الرّاحة.

Sadece git ve biraz dinlen.

♪ اسم الفيلم خذ يجب أن تكتب ♪

♪ Filmin adı Al Yazmalı ♪

إذا فتحنا قناة يوتيوب ، خذ مقاطع الفيديو وضعها

hani bir Youtube kanalı açsak videoları çekip koysak

سوف توضع في موقف صعب جدًا "خذ أو أترك".

ister kabul et, ister etme gibi imkânsız bir duruma sokulursunuz.