Examples of using "توفّر" in a sentence and their turkish translations:
hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.
Çözünmekte olan sonbahar yaprakları gündüzleri biraz nem ve sıcak sağlıyor.
Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.