Translation of "نهارًا" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "نهارًا" in a sentence and their turkish translations:

‫نهارًا، تبدو حميدة.‬

Gündüzleri zararsız görünürler.

‫الفيلة مسيطرة نهارًا.‬

Filler gündüzleri üstündür.

‫الفهود معروفة بصيدها وحيدة‬ ‫نهارًا.‬

Çitalar, gündüz gözüyle avlanan... ...yalnız avcılar olarak bilinir.

‫نهارًا، ستكون مرئية لكل المفترسات.‬

Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.

‫رغم أن القنادس ملساء الفراء تنشط نهارًا،‬

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

‫نهارًا،‬ ‫بصرها في مثل جودة بصر الفيلة.‬

Gündüzleri filler kadar iyi görürler.

‫توفّر أوراق الخريف المتحللة‬ ‫القليل من الرطوبة والدفء نهارًا.‬

Çözünmekte olan sonbahar yaprakları gündüzleri biraz nem ve sıcak sağlıyor.

‫نهارًا، تقضي الفيلة معظم وقتها‬ ‫في التغذّي في الظل.‬

Filler gündüzleri vakitlerinin çoğunu gölgede beslenerek geçirir.

‫ثمة الكثير من المساعدين نهارًا،‬ ‫لكن العمل لا يتوقف ليلًا.‬

Gündüzleri bolca yardım alıyorlar ama çalışmalar gece de devam ediyor.

‫بصر قوي وقدرة على المناورة‬ ‫يعطيان الصقور والبواشق الأفضلية نهارًا.‬

Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.

‫أو ربما يعاني في العثور‬ ‫على ما يكفي من الطعام نهارًا.‬

Belki de gündüzleri yeteri kadar yemek bulmakta zorlanıyordur.

‫إنها نهاية فصل حار وجاف طويل.‬ ‫تربو درجات الحرارة نهارًا عن 40 مئوية.‬

Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.

‫حيث توفّر مدننا مواطنًا‬ ‫لكل أنواع الحياة البرية‬ ‫ليس فقط ليلًا بل وأيضًا نهارًا.‬

Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.

‫الترحال نهارًا لحديثي الولادة أمر مرهق.‬ ‫يجب أن تقطع أكبر مسافة ممكنة‬ ‫أثناء برودة الجو.‬

Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.