Examples of using "تلتقط" in a sentence and their turkish translations:
NASA gece gökyüzünün birden fazla fotoğrafını çekiyor
Bu kamera, arazinin yaydığı ısı enerjisini tespit eder. Tabii hayvanlarınkini de.
Fakat kulaklarındaki özel kemikler kumdaki en ufak titreşimleri algılar.
belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.
Vücudundaki özel pullar geçen balıkların yaydığı basınç dalgalarını algılıyor.