Examples of using "الشاطئ" in a sentence and their turkish translations:
Böylece sahile çıkabilirler.
Haydi plaja gidelim.
Sahile gideceğim.
Plâja gideceğim.
Deniz kenarına gittiğimde
Plajdaki dalgaların sesini duyabiliyor musun?
balinalar karaya vuruyor
- Plaj ne tarafta?
- Hangi yol plaja gider?
Bu plaj popüler bir turistik noktadır.
Tom ve Mary sahile gitti.
Kartaca filosu nihayet karaya ulaşıyor.
Bu alana yakın plaj var mı?
Plajda birçok turist gördüm.
biz bunu tsunami vuracak olan sahilden şöyle görüyoruz
Tom bizimle sahile gitmek istedi.
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
, köprüden atladı ve düşman ateşi altında kıyıya doğru ilerledi
Ortalama bir izleyiciye göre kıyıya bu derece yaklaşmak çılgınlık olarak gözükmüş olmalı.
Sahil boyunca uzanan gözetleme kuleleri ile birlikte, Romalı tuzağı kurulmuştu.
Güneş battıktan sonra bu kumsalda olanları kimse kaydetmemişti.
Bizden altı kişi bu hafta sonu sahile bir geziye gidiyoruz.
Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.
Faturaları nasıl ödeyeceğiz? Kıyıda köşede parası olan insanlar evet bir süre daha rahat.
Vazgeçmiştim, kıyıya dönüyordum. Bir şey, biraz sola dönmeme sebep oldu.