Examples of using "يوما" in a sentence and their turkish translations:
Bir gün onunla tanışacağım.
Bir gün evlenmiş olacağız.
- Bir gün anlayacaksınız.
- Bir gün anlayacaksın.
Önümüzdeki pazartesi ve salı günleri tatil.
Bir gün İngiltere'ye gitmek istiyorum.
Hayatımda asla bir gün hasta olmadım.
çok güzel günlerdi değil mi?
♪ Bir gün üstesinden geleceğiz ♪
- Bir gün beni unutacaksınız.
- Bir gün beni unutacaksın.
Hiç gerçekten çok kötü bir gün yaşayıp
bir gün olup olmadığını merak etmemize neden olan
Leyla bütün bir günü hayati ilaç olmadan geçirdi.
Leyla, Fadıl'ın, karısını bir gün bırakacağını umuyordu.
Leyla'nın arabası en son Sami'nin öldürülmesinden bir gün önce mahallede fark edildi.