Examples of using "ينطق" in a sentence and their turkish translations:
Bu sözcüğü telaffuz edebilecek biri var mı?
O, ne konuştu nede ağladı, sessizce dışarı çıktı.
Tom bana bir şey söylemeye çalıştı fakat Mary bir şey söyleyemeden onun sözünü kesti.