Examples of using "يشربون" in a sentence and their turkish translations:
Gazze Şeridi'nin sakinleri kirli su içer.
Peki bu insanlar ne yiyecek, ne içecek, taş mı yiyecek bu insanlar?
Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.
Arkadaşlarımdan hiçbiri kahve içmez.