Examples of using "يرتدي" in a sentence and their turkish translations:
Çoğunuz altın taçlar giyiyorsunuz -
O mavi bir ceket giymişti.
Tom bir spor ceket giyiyor.
Sami gözlük takıyordu.
Sami daima yüzük taktı.
goril kıyafeti giyen biri karşılaşmanın arasına giriyor,
Bugün hava güneşli, bu yüzden herkes güneş gözlüğü takıyor.
Tom görev için giyinmek zorundadır.
Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.
Philip seni bulduğunda, saklanmış çaresiz serseriydin
Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.