Translation of "ويقول" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "ويقول" in a sentence and their turkish translations:

ويقول:

ve diyor ki;

يأخذ الشعر ويقول؛

Alır o şiiri, bakar der ki,

يحملُ الميكرفون ويقول:

Mikrofonu eline alıyor ve şunu diyor:

وعادة ما كان يبتسم ويقول بكل هدوء،

Genellikle gülümser ve sakin bir şekilde,

ويقول الطيارون إنه لم يرفع أنف الطائرة

ve pilotların özellikle uçağın burnunu kaldırmadığını söylüyor

ولكن ماذا يفعل، يجمع ممثلي المعلمين ويقول لهم...

Ama ne yapıyor, öğretmenlerin temsilcilerini topluyor ve diyor ki --

ويقول دليل المدير التنفيذي أن الهدف هو المساهمون.

CEO oyun kitabına göre ise “hissedarlar.”

ويقول "ماك" السكين في مرافعته في المحكمة "سيّدي القاضي،

Bıçak Mack mahkemede kendini şöyle savunur, "Sayın Yargıç,

ويقول أنه ينظر حولها بشكل فارغ في بضع ثوان

Ve boş boş etrafına bakındığını o birkaç saniyelik sürede bunların olduğunu söylüyor

ثم ينتج قصيدة أخرى بمقياس أكثر تعقيدًا ورقيًا ، ويقول

Ve sonra çok daha karmaşık ve birinci sınıf bir ölçü ile başka bir şiir yazıyor ve

ماذا لو مددنا يدنا كلنا لطفل في حاجة للمساعدة ويقول،

Peki ya yanımıza bir çocuk gelip ''Yardım et. Korkuyorum. Kötü adam var.''

ثم عندما يخرج شخص ويقول أن هناك ما يسمى بالإبادة الجماعية للأرمن

sonra birileri çıkıp sözde Ermeni soykırımı var dediğinde

ويقول الناس "حسنًا ، لا يمكنك الاعتماد على هؤلاء في التاريخ ، إنهم خيال!"

Ve insanlar "pekala, bunlara tarih için güvenemezsin, onlar kurgu!" Diyorlar.

لكن هارالد ، وهو متكبر شاعري رهيب ، يفكر في الأمر قليلاً ويقول ، "لا ،

Ama berbat bir şiirsel züppe olan Harald bunu biraz düşünüyor ve “Hayır,