Examples of using "وعده" in a sentence and their turkish translations:
O sözünü tutmadı.
O asla sözünden dönmeyecek.
Tom'un sözünü unutmadığından eminim.
Çünkü önceki Sultan Halepi,Baybarsa vereceği sözünü tutmayıp ondan korktuğu için hırsından sakınmıştır.