Examples of using "ودفع" in a sentence and their turkish translations:
Bronx Özgürlük Fonu müdahele etti ve kefaletini ödedi.
Aileleri onurlandırıldı ve vergi ödemiyorlar.
En büyük umudum 25 yaşında, İstanbul'a gelip faturamı ödeyebilmek.