Examples of using "أملي" in a sentence and their turkish translations:
Beni hayal kırıklığına uğrattın.
Sen yalnızca benim umudumsun.
Hayatta hatırladığım ilk keskin umudum.
Umudum bu yönde.
uçmaya kafayı taktım, en büyük umudum uçmak.
O telefon konuşmalarının belirsizliği beni hayal kırıklığına uğrattı.
En büyük umudum, o kediye sahip olma arzusu o sırada.
En büyük umudum 25 yaşında, İstanbul'a gelip faturamı ödeyebilmek.