Examples of using "متزايد" in a sentence and their turkish translations:
ve gitgide taşıyor.
Gittikçe kendi dişilik organlarını
ve orada giderek artan biçimde, hisse kârları ve net gelirler
Orgazm farkıyla ilgili bir şeyler duyuyoruz.
sürekli büyüyen bir uğraşın altında sıkışıp kalıyorlar Bir insan olarak geleceği olmayan.
Bence ülkemizde gerçekleşen olayların da gösterdiği üzere
Giderek daha uzaklaşıyordu ve yardımcıları bile onu sevmekte zorlanıyordu.