Examples of using "مترًا" in a sentence and their turkish translations:
O, otuz metre uzunluğundadır.
Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.
Kolugolar süzülmek konusunda ustadır. 130 metre boyunca süzülebilirler.
antartika'daki buzul kütlenin yüksekliği 79 metre
İyi de eder. Bir eş bulmak için 400 metre yol alması gerekebilir.
En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.
o görüntüyü yaklaştırırsak aslında geminin yine 1 metre önümüzdeki görünen kısmı gibi yine tamamını görebiliriz diyor