Translation of "صغيرًا" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "صغيرًا" in a sentence and their turkish translations:

لذلك أسّس مصنعًا صغيرًا

Bu yüzden küçük bir fabrika kurdu

لذلك ليس رقمًا صغيرًا

yani az bir rakam değil

سواءً كان صغيرًا أو كبيرًا،

küçük ya da büyük olsun,

كنت طفلًا صغيرًا في الستينات والسبعينات

1960'lar ve 70'lerde küçük bir çocuktum,

ويحمل هذا الروبوت علمًا صغيرًا يذكر،

Bu küçük adamın: "Manhattan'daki bu yere

وسمعت صوتًا صغيرًا يقول: "لديك بو بو؟"

ve küçük bir sesin çıktığını duyuyorum "uf mu olmuşsun?''

كان جون يجمع الطوابع مذ كان صغيرًا.

Çocukluğundan beri, John pullar toplamaktadır.

وفر مبلغًا صغيرًا من المال وذهب إلى الهند

Küçük bir miktar para biriktirdi ve Hindistan'a gitti

قد يكون جزيء المادة المظلمة صغيرًا كأصغر الجزيئات دون الذرية،

En küçük atomaltı parçacığı kadar ufak olabilir

كان أحد الأفلام الأولى التي لعبها كمال سونال دورًا صغيرًا جدًا

Kemal Sunal'ın oynadığı ilk filmlerden bir tanesi çok küçük bir rolu vardı

قد يكون شيئًا صغيرًا ، إذا لم يتم توفير الظروف والعلاج المناسب ، يمكن أن يستمر حتى الموت.

küçücük birşey olabilir uygun şartlar ve tedavi sağlanmaz ise ölüme kadar gidebilir

نظرًا لأن الليم لا يحتاج إلا إلى المعدات والوقود للهبوط على سطح القمر ، فقد يكون صغيرًا

Lem'in Ay'a iniş için yalnızca ekipman ve yakıta ihtiyacı olduğundan, küçük