Examples of using "شرط" in a sentence and their turkish translations:
ama bir şart var uzaklaşmak yasak
Bana destek olman şartıyla onu yaparım.
Burada, şehircilik esnek bir durumdur.
Kabul ediyorum ama yalnızca tek şartla.
sırtından inmiyor ama tek bir şart var
ancak karşılığında Morvia Sırbistan'ın Osmanlı tebaası olmasını istedi.
Papalığın şartı ise şuydu artık kadavra incelemiyecek