Examples of using "تفجير" in a sentence and their turkish translations:
Kapıyı barutla patlatmak mı istiyorsunuz?
Biraz barut kullanıp kapıyı patlatmadığım sürece tabii.
Şehirden çıkan tek köprü çok erken yıkıldığında 30.000 adam esir düştü.