Examples of using "تتطلب" in a sentence and their turkish translations:
İyilik için de cesaret gerekir.''
Ancak ilk aşama cesaret gerektiriyor.
kendinizi geliştirme sorumluluğunu yükler.
bu manevrada çok iyi bir doğruluk ve esneklik lazım,
yahu bir kere bu iş mühendislik ve mimarlık da istiyor
Yani bu kadar rastlantı muazzam bir şans gerektiriyor
Öncelikle, masada bazı malzemelerin gerektiği, aptalca olan numara.
Davout, Savaş Bakanı ve Paris valisi yapıldı: parlak ve sadık bir yönetici gerektiren hayati roller